| Kuzey Denizi'nde 2 yada 3 tane mevcut petrol rezervleri var. | Open Subtitles | مرتين أو ثلاث مرات حالياً احتياطيات النفط في بحر الشمال |
| Evet, yakında hiçbir büyülü rezervleri olacak | Open Subtitles | - نعم، قريبا لن يكون هناك احتياطيات سحرية |
| Emin değilim, ama görünüşe göre bu geminin enerji rezervlerine hat çekmek düşündüğümüzden daha sorunlu. | Open Subtitles | أنا لست بمتأكد ولكن يبدوا أن أن استغلال احتياطيات هذه السفينه يبدو أكثر إشكالية مما كنا نظن |
| Her ajan için DNA ve kan rezervlerine sahipiz, | Open Subtitles | لدينا احتياطيات الحمض النووي والدم عن كل عميل |
| Bunda olan şey büyük bir güç rezervi ve daha da büyük bir karakter. | Open Subtitles | ماذا يكون هو احتياطيات هائلة من الطاقة، والاحتياطيات حتى الأوسع نطاقا من الحرف. |
| Böylece Malastare'da yakıt rezervlerine erişebileceğiz. | Open Subtitles | الى احتياطيات الوقود هنا في ماليستار |
| Bizde onlardaki gibi petrol rezervi yok. | Open Subtitles | ليس لدينا احتياطيات النفط. |