| Kendi insanlarına karşı bize inanmaları için çok az gerekçeleri var, özellikle, onları kabul etmeye zorladığımız şey büyük bir utanç kaynağı olacağı zaman. | Open Subtitles | ستكون أسبابهم لتصديقنا ضعيفة عندما نجبرهم على الإعتراف سيكون احراج كبير |
| Dediğim gibi bu sersemlerin sokaklarda olması utanç verici bir şey değil. | Open Subtitles | اذن , كل يوم يتجول هؤلاء الاغبياء فى الشارع ! هذا احراج |
| Gerçekten bu kurtarma çabasına katılıp Başkan'ı rezil etmeden, başarılı olmasını sağlayabilir miyiz? | Open Subtitles | أتظنين اننا نستطيع المشاركة في الانقاذ وتحويله الى فوز ناجح من دون احراج الرئيس |
| rezil olmak istiyorlarsa yayınlasınlar. | Open Subtitles | يمكنهم ذلك أذا أرادوا احراج أنفسهم |
| Eğer orada, birleştirilmiş kafetarya masalarının üstünde kendinizi utandırmak istiyorsanız buyrun. | Open Subtitles | مهلا، إذا كنت تريد احراج أنفسكم تصل هناك في تلك دفعت معا الجداول كافتيريا، |
| Kürsüde polisleri utandırmayı bırakmamı söylemen için gönderildin. | Open Subtitles | لقد اُرسلت لتخبرني بان اتوقف عن احراج الشرطة على منصة الشهود |
| Tanrım. Özür dilerim. Çok utandım şimdi. | Open Subtitles | يا إلهي، انا اسف ياله من احراج |
| Size gerekmedikçe kendinizi utandırmayın demiştim Yoşida san. | Open Subtitles | لقد أخبرتك بهذا لتجنب احراج غير ضروري سيد يوشيدا |
| Artık medyada fazla yer aldığı için sadece bir utanç kaynağı. | Open Subtitles | الان هو مجرد مصدر احراج لهم مع بعض من التغطيه الصحفيه الكبيره. |
| Ve uygulanamayan utanç kurbanlarını boğduğunu gösterir. | Open Subtitles | و احراج عدم قدرته على الاداء يظهر فى لفه لضحاياه |
| Ama daha da utanç verici olan şey Terry fotoğrafta ki gözaltı oranları Gün gibi ortada. | Open Subtitles | لكن ماهو الاكثر احراج يا تيري انه الاحصائيات موجوده في الصوره بوضوح |
| Bu utanç verici bir durum. Departmanım için utanç verici. | Open Subtitles | حسناً، انه احراج لي أي احراج إلى قسمي |
| Bu benim için utanç verici. Birimim için de utanç verici. | Open Subtitles | حسناً، انه احراج لي أي احراج إلى قسمي |
| Lütfen kendini daha fazla rezil etme. | Open Subtitles | لذا يرجى عدم احراج نفسك بعد الآن. |
| Sizi ailelerinizin önünde rezil edeceğiz. | Open Subtitles | سنقوم احراج لك أمام عائلاتكم. |
| Bazen kocasını rezil etme alışkanlığı vardır. | Open Subtitles | هي في بعض الاحيان لديها عادة احراج زوجها اوه ! |
| Beyler, kimseyi utandırmak gibi bir niyetim yok... | Open Subtitles | أيها السادة، وبعيداً عن الرغبة في احراج شخص ما بالتحديد يتوجب علي أن أقول لكم ...أنه تم ارسالي هنا |
| Kimseyi utandırmak istemem ama kendi içimizden birinin başarısı için bir saniyenizi rica ediyorum. | Open Subtitles | ...حسنا ، أنا لا اريد احراج اي شخص لكن يهمني ان اشير الى انجاز ثاني مهم ايضا لشخص بيننا |
| Kendimi utandırmayı bıraktım. | Open Subtitles | انتهيت من احراج نفسي. |
| Kendimi utandırmayı bıraktım. | Open Subtitles | انتهيت من احراج نفسي. |
| - Çok utandım. - Meraklanma. | Open Subtitles | يا له من احراج لا تقلقي |
| Pekâlâ, birbirinizi utandırmayın. | Open Subtitles | حسناً، حاولوا عدم احراج أنفسكم. |