| Tamam, öncelikle bana elektrodları getir. İkincisi, bir daha asla "tadam" deme. | Open Subtitles | أولاً، احضري تلك الصفائح المعدنية ثانياً، إياكِ أن تقولي تاداه مرةً أخرى |
| Sen ruju getir, ben de sütyenle tenis toplarını getireyim. | Open Subtitles | احضري أحمر الشفاه وانا سأحضر حمالة الصدر و كرات التنس |
| Peach'i yarın arayıp yapamayacağımızı söyleyeceğim. Şimdi git biraz süt getir. | Open Subtitles | سوف اخبر بيتش غدا اننا لن نعملها الان احضري بعض الحليب |
| Fotoğraf makinalarını da, ikisini de al. | Open Subtitles | ـ رحلة نهارية، احضري كاميرتك،احضري كاميراتك ـ بالتأكيد |
| - Kitabını al, buradan çıkalım. - Nereye gideceğiz? | Open Subtitles | احضري كتابك ودعينا نخرج من هنا الى اين سوف نذهب ؟ |
| Bizi buradan çıkarabilecek tek kişi o. Hali, gel hemen buraya! | Open Subtitles | إنها الوحيدة التي يمكنها اخراجنا من هنا هالي , احضري مؤخرتك إلي هنا |
| Orta iyi pişmiş olsun. Bütün mezeleri de getirin. | Open Subtitles | فقط احضري لنا ثلاثة قطع متوسطة النضج مع جميع ملحقاتها |
| Doğruca tavanarasına git ve annemin eski dikiş kutusunu getir. Bayan Ellen'ın perdeleriyle ne yapacaksınız? | Open Subtitles | اصعدي الدور العلوي و احضري صندوق التفصيل الخاص بأمي |
| Agnes, bir gece yakışıklı birini getir de parti verelim. Hey, Eula? | Open Subtitles | آنجيس، انتي احضري رجلا من احدى تلك الليالي ونحن سوف نقوم بالتجهيز لحفلة |
| Bana dört kızartılmış tavukla bir kola getir. | Open Subtitles | احضري لي اربع قطع دجاج مقلي مع كوكا كولا |
| Şuradaki dolaplardan peroksit ve gazlı bez getir. | Open Subtitles | احضري البيروكسيد والاسفنج من الخزانة هناك |
| Yardım çağır tatlım. Interpol`u ara, bana demir testeresi gibi birşey getir. | Open Subtitles | احضري النجدة ، الجيش ، الانتربول ، القوّات ، أي شيء |
| Lydia, Picasso'nun yeni dostumuzu tanıyabilmesi için onu buraya getir. | Open Subtitles | ليديا ، احضري صديقنا المرح الجديد ليقابل بيكاسو |
| Tekerlekli sandalyemden kabı getir. Sarı plastik kabı. | Open Subtitles | احضري العلبة من كرسيي المتحرك علبة بلاستيكية صفراء. |
| Eve git. Sana verdiğim küpeleri al. | Open Subtitles | احضري الاقراط التي استعرتها يريدني ان ارتديها |
| İyice ıslatıp, temizlememiz gerekecek. - Ustabaşı'ndan bir bitkisel banyo jetonu al. - Ne? | Open Subtitles | يجب ان ننقع المسبح احضري منقوع الأعشاب من رئيس العمال |
| Tamam canım, duvar kağıtlarını al sen. İstersen tavan için bile alabilirsin. | Open Subtitles | هيا، احضري ورق الحائط ضعيه على السقف إن أردتِ |
| Tamam. Yarın için ayarlanmamış olursa yarın derse gel ve yakında ayarlanmış olur. | Open Subtitles | حسنًا، إذا لم يتم ترتيب الأمر غدًا فقط احضري الحصة وسيتم الترتيب |
| Bistüriyi ve kanalı getirin. Haydi. | Open Subtitles | علينا فتح القصبة جراحياً، احضري مشرط، وعدة الجراحة |
| Telefona git. Ambulans çağır. Polis buradaydı ve herşeyi gördü. | Open Subtitles | احضري الهاتف واطلبي الاسعاف لقد حضر الشرطة وشاهدو كل شيء |
| Ama, bak, derhal gitmeliyiz, Sana diyorum. Pılını pırtını topla. | Open Subtitles | ولكن اسمعي ، يجب ان نرحل الأن انا اقول لكي ، احضري اشياءك |
| Şık ayakkabılarımı ver. Şalı bulamıyorum. | Open Subtitles | احضري حذاء يوم الأحد انه على عتبة النافذة |
| Bana çocuk yuvaları yönetmeliğinin bir kopyasını bul hemen. | Open Subtitles | احضري لي نسخة من كتاب تعليمات وقوانين رعاية الاطفال |
| Pamela, her ne yapıyorsan bırak ve dosyaları kap. | Open Subtitles | باميلا ، توقفي عن فعل ما تفعليه الآن و احضري الملفات المطلوبة |
| Ve ölü yengeçleri içinden çıkaracağız. Bir tane tornavida alın. | Open Subtitles | وتنتزعي كل سرطانات الناسك الميتة احضري سكروب؟ |
| Bana bir paket kondom ve ve güzel bir kadın getirir misin, lütfen? | Open Subtitles | احضري حزمة من الواقيات الذكرية و امرأة حسناء من فضلك |
| İrlandalı danışman konsolosa gitmiş. Natalie'yi çağırın. | Open Subtitles | المستشار الايرلندي كان في السفير احضري ناتلي الى هُنا هلا فعلتِ؟ |
| Bana o cinayetle ilgili tüm dosyaları ve somut delilleri de getirsene. | Open Subtitles | احضري لي كل الملفات والأدلة المادية المرتبطة بهذه الجريمة أيضاً |