| kardeşi Xien'le birlikte, Shay-Ling diye bilinen Çinli bir çeteyi yönetiyor. | Open Subtitles | الى جانب اخيه اكسين, يدير عصابة من اللصوص الصينيين, شاي لينق. |
| Erkek kardeşi bütün hafta uyumadığinı söyledi. | Open Subtitles | انه فنان . اخيه يقول بأنه كان سهرانا طوال الأسبوع الماضي انا أعتقد بأن السبب هو الكوكايين |
| Hemen tanıdım. Sanki kardeşinin bir kopyası. Kocam, çok severdi. | Open Subtitles | لم استطيع تميزه في هذا الزحمة انه يتحدث باسم اخيه, زوجي. |
| kardeşinin karısı ile evlenerek, Musa'nın kanunlarına karşı gelmiştir. | Open Subtitles | لقد تجاوز ناموس موسى بزواجه من امراة اخيه |
| Bi filmde onun Kardeşini oynayabilirim. | Open Subtitles | ربما سألعب دور اخيه الصغير فى هذا الفيلم |
| Sırtlanlar Joseph'i görmezlikten geldi. - kardeşine odaklanmışlardı. | Open Subtitles | "الضباع تجاهلت "جوزف - كانوا مركزين على اخيه - |
| Sholto dün gece kardeşiyle olduğunu itiraf etti | Open Subtitles | لقد اعترف شولتو انه كان مع اخيه الليله الماضيه |
| Hayır, bu onun kardeşi değildi ancak yeterince ilgili ve heyecanlı da değildi. | Open Subtitles | لا, هذا لم يكن اخيه لكن لم يبدو مهتماً كفاية او متحمس |
| En azından kardeşi gibi dalgakıranın orada bıçaklanmadı. | Open Subtitles | , على الأقل هو لم يطعن في الفخذ مثل اخيه |
| Bu Maharaca günün birinde tahtını küçük kardeşi Dhritarashtra'ya bırakmış ve inzivaya çekilerek ormanda yaşamaya başlamış. | Open Subtitles | في يوم من الايام, لقد تنازل عن العرش لــ اخيه الاصغر دارتراستير و ذهب للعيش في الغابه كــ راهب |
| Kardeş kardeşi çok kullanımlı perakendecilik ve yerleşim yeri yüzünden öldürmüştü. | Open Subtitles | اخ يقتل اخيه اكثر التجزئه مستخدمة لتعدد السكان |
| Hikayeye göre, Neferu'nun ruhunun geri gelmesini engellemek için kardeşi Siptah tarafından bu kıymetli hediye bırakılmış. | Open Subtitles | القصة تقول انها دفنت مع الملك الملعون هدية قيمة جداً من اخيه سبتاح لابقاء روح نيفرو من العودة |
| Gwangi Carlos'u öldürdü, tıpkı kardeşi Miguel'i öldürdüğü gibi. | Open Subtitles | جوانجى قتل كارلوس، كما قتل اخيه ميجو |
| Halbuki kardeşinin ölümcül yarasının yerini nasıI bildiğini... tam olarak açıklayamadıkların- dan dolayı başarısız oldular. | Open Subtitles | على اي حال , لقد فشلوا في تحديد كيف تمكن من تحديد مكان جرح اخيه تماما |
| Halbuki kardeşinin ölümcül yarasının yerini nasıl bildiğini... tam olarak açıklayamadıkların- dan dolayı başarısız oldular. | Open Subtitles | على اي حال , لقد فشلوا في تحديد كيف تمكن من تحديد مكان جرح اخيه تماما |
| Bilim adamı değil, üniversiteye de gitmemiş, kardeşinin bir şey söylemediğini söylüyor. Daniel Su'nun teknolojisi onunla birlikte öldü. | Open Subtitles | لم يكن عالماً ، لم يذهب للكليه ، وقال ان اخيه لم يخبره شئ |
| Daha sonra nihayet ulaştığımda ona kardeşinin kayboluşunu sordum. | Open Subtitles | وحينها عندما وجدت خيط عليه سألته عن إختفاء اخيه |
| yaratıcısı şef Talzin'e döndü, ona, uzun süredir kayıp kardeşinin izini takip etme görevini veren kişiye. | Open Subtitles | التى اعطته البحث الجديد لان يطارد اخيه الضائع منذ فترة |
| Biz Kardeşini öldürdük, o da tişörtünü çalıyor... Sen de söyledin, hiç bir mantığı yok. | Open Subtitles | لقد قتلت اخيه ، لذا سرق قميصك لقد قلتها بنفسك ، هذا غير منطقي. |
| Astronotun kardeşine tekrar kavuşmasını istiyorum. | Open Subtitles | اتمنى ان يستعيد رائد الفضاء اخيه |
| Açıkçası bunu kardeşiyle yattığım için yaptı, ama söylediklerimin de etkisi olduğundan eminim. | Open Subtitles | حيناً ، كان يعتقد ايضاً انني انام مع اخيه انا واثقه ان هذا زاد الطين بله.. |
| Burdaki abisi ile de tanıştınız, sanıyorum? | Open Subtitles | واعتقد انك قابلت اخيه هناك ايضا |
| Anne yetkililer tarafından bir psikiyatri hastanesine yerleştirildi ve sonraki birkaç sene Will kendisinden daha büyük olan Ağabeyi ile yaşadı ta ki Ağabeyi kendini kalbinden vurarak intihar edene kadar. | TED | تم اعتقالها وقامت السلطات بوضعها في مصح عقلي و عاش ويل مع اخيه الكبير لبضعة اعوام حتى قام بالإنتحار بإطلاق النار مباشرة على قلبه |
| yeğeni operada, kızı operada. | Open Subtitles | ابن اخيه كان فى الأوبرا, ابنته كانت فى الأوبرا |
| Abisini ve yengesini kaybetti. | Open Subtitles | بالاضافة الى فقده لاخيه وزوجة اخيه معا ً |