| Hiç ilaç alıyor musunuz? hap ya da vitamin desteği? | Open Subtitles | هل تتعاطين اي حبوب او ادوية او مكملات غذائية ؟ |
| İlaç satış temsilcisi, 6 hafta önce boşandığından beri burada yaşıyormuş. | Open Subtitles | انه مندوب مبيعات ادوية انه يعيش هنا منذ 6 اسابيع منذ طلاقه |
| New York da, yaklaşık 759 ilaç satıcısı var ve 1,600 den fazlası da eczane adı altında kayıtlı. | Open Subtitles | فى مدينة نيويورك حالياً يوجد تقريبا ـ 759 مخزن ادوية و 1600 صيدلة مسجلة |
| Bu yüzden başvurduğumuz bir yaklaşım, proteinleri düzgün şekillerinde tutmak için, moleküler seloteyp işlevi gören ilaçlar tasarlamaya çalışmak. | TED | احد التوجهات التي نعمل عليها, محاولة تصميم ادوية تعمل بطريقة مثل جزيئييات الشريط اللاصق لحفظ البروتين في شكله الصحيح |
| Başka insanların ilaçlarını almak ya da almamak. | Open Subtitles | ادوية الاشخاص الاخرين تناولها مقابل عدم تناولها |
| Bu listeyi yerel eczanelerden Thorazine ya da Prolixin gibi şizofreni ilaçları alanlarla karşılaştırdım. | Open Subtitles | قارنت هذا مع من ذهبوا للصيدليات المحلية للحصول على ادوية للفصام كثورثين او بروكلسين |
| Başka bir tutukluya yasa dışı uyuşturucu sağlamakla suçlanıyorsun. | Open Subtitles | أنت متهمة بأعطاء ادوية ممنوعة لسجينة أخرى |
| Doktorun bu kadar kolay ilaç verdiğine inanamıyorum. | Open Subtitles | لا اصدق أنك حصلت على ادوية من طبيب بسهولة |
| İlaç hadisesinden sonra, Glee kulübünün müşterek idaresi için Figgins Sue'yu atadığından beri. | Open Subtitles | منذ حادثة ادوية الاحتقان , وجلب سوو للمشاركة بادارة نادي الغناء. |
| Geri gideceğim, her ay birkaç gün bana ilaç verecekler. | Open Subtitles | بضعة ايام وسابدأ ادوية مرة اخرى - - كيف تشعر؟ |
| Karışmış olmayayım ama bence ilaç vermeyi düşünmelisiniz. | Open Subtitles | لا أريد التدخل ولكني اعتقد انها بحاجة ادوية طبية |
| Laura bir endişe nöbeti geçirmiş. Bence ilaç kullanmaya başlamalı. | Open Subtitles | أصابت لورا نوبة عصبية يجب ان تأخذ ادوية للتعافى |
| Bir ilaç kutusu gördüm. | Open Subtitles | احضرت ذلك المطهر من الصندوق المكتوب عليه ادوية |
| Laksatif ilaçlar alıp, yarım litre endüstriyel kolon güçlendirici içmekten bahsediyorsun sanırım? | Open Subtitles | انت تعني اخذ ادوية مسهلة وشرب نصف جالون من الشراب الصناعي المقوي لعمل القولون؟ |
| Aslında, nöroleptik ilaçlar psikotik davranışların engellenmesinde kullanılıyor, paranoya, sanrılar ve halüsinasyonlar bunların tamamı patern bulma bozuklukları. | TED | في الواقع، ان ادوية الذهان التي تستخدم للقضاء على السلوك الذهاني اشياء كجنون الاضطهاد، الاوهام و الهلوسات كل هذه نمطيات |
| Kafası karışmış bir kadının ilaçlarını değiştirmek onu güçsüz bırakmak için ideal bir yoldur. | Open Subtitles | تبديل ادوية امرأة مريضة ستكون طريقة ممتازه لجعلها عاجزة |
| Evet, arterit ilaçlarını ben değiştirdim ama asla ölmesini istememiştim. | Open Subtitles | نعم ، انا من استبدلت ادوية امي لكن لم اتعمد قتلها |
| En üst çekmecesini aç, çekmecenin dibinde bir hap şişesi bulacaksın. | Open Subtitles | افتحي الدرج هنالك في مؤخرة الدرج علبة ادوية |
| Depresyon ilaçları durumunu açıklar. | Open Subtitles | ادوية المضادة للقلق ستفسر الأمر |
| Başka bir tutukluya uyuşturucu sağlamakla suçlanıyorsun. | Open Subtitles | تم اتهامك بإعطاء ادوية غير قانونية لسجين أخر |
| Ya da eczanede etkili ilaçlardan kalmış olsaydı belki tedavi edebilirdik. | Open Subtitles | اذا كان لدينا اي ادوية ذات فعالية عالية تركت في الصيدلية , ربما |