| Elleri bağla! | Open Subtitles | اربطه بحبل باحكام اربطه بأحكام شديد |
| Koluma bağla. | Open Subtitles | اربطه إلى ذراعى |
| Göğüsüne yakın olabildiği kadar bağla. | Open Subtitles | اربطه نحو صدره قدر الامكان |
| - Başparmaklarından bağlayın. Bu onun ruhunu alır! | Open Subtitles | اربطه من الإبهام هذا سوف يخرج الروح منه |
| Onu bağlayın. Julia'nın peşinden gidiyorum. | Open Subtitles | اربطه جيداً أنا سوف أبحث عن جولياء |
| bağlayın onu. Konuşmasını istiyorum. | Open Subtitles | اربطه, اريده ان يتكلم |
| Yarayı açarak kanayan damarı bulacağım ve onu bağlayacağım. | Open Subtitles | سأفتحُ الجرحَ و أحاولُ البحثَ عن الشريان النازف، و اربطه. |
| bağla onu. Bitirmem gereken bir iş var. | Open Subtitles | اربطه انا لدي عمل لافعله |
| Şimdi, halatı eline bağla. | Open Subtitles | الآن اربطه على يدك. |
| Beyaz olana bağla. | Open Subtitles | اربطه بالسلك الأبيض |
| Evet, yeşil. Yeşile bağla. | Open Subtitles | نعم، الأخضر، اربطه بالأخضر |
| - Çabuk, bağla! - bağla! | Open Subtitles | بسرعة ، أمسكوه - اربطه - |
| Haydi, bağla. bağla. | Open Subtitles | اربطه فحسب، اربطه! |
| Abbas, bağla şunu. | Open Subtitles | (عباس) ، اربطه. |
| Onu bağlayın demiştim. | Open Subtitles | لقد قلت "اربطه" |
| Onu eyere bağlayın. | Open Subtitles | اربطه في السرج |
| bağlayın. | Open Subtitles | اربطه. |
| Onu şu kayaya bağlayın. | Open Subtitles | اربطه |
| bağlayın! | Open Subtitles | اربطه |
| bağlayın onu. | Open Subtitles | اربطه |
| Oh! Tamam, ben ona bağlayacağım ve ben, "sen bana onu söyle kim sana para verdi ya ben bu mum alacağım ... " | Open Subtitles | اربطه , واقول له |
| Sevdiğimi sıkıca bağlayacağım. | Open Subtitles | اربطه باحكام |