| Bu tarafa gitmek istersen, bu yöne çekeceksin bu tarafa gitmek istersen, bu yöne çekeceksin, düz gitmek istersen atı mahmuzla ve sıkı tutun, tamam mı? | Open Subtitles | واذا اردت الذهاب في هذا الاتجاه تجذب الي هذا الاتجاه واذا اردت المضي مستقيما تركل الحصان وتتشبث به |
| Ama işemeye gitmek istersen, bir araba lazım. | Open Subtitles | لكنك بحاجة لتوصيله إذا اردت الذهاب إلى الحمام |
| Sonra gitmek istersen çekip gidersin. | Open Subtitles | .. واذا اردت الذهاب بعيدا بعدها . تستطيع الذهاب |
| Eğer gitmek istiyorsan, gümrük vergisini, yolculuk ücretini, kira bedelini, yiyecek ve giyecek paralarını ödemelisin. | Open Subtitles | اذا اردت الذهاب يجب ان تدفع ضريبة مرورك وثمن طعامك ونومك |
| Lavaboya gitmek istemiştim sadece. | Open Subtitles | . اردت الذهاب الي الحمام , فحسب |
| Hep gerçek bir açık hava partisine gitmek istemişimdir. | Open Subtitles | لطالما اردت الذهاب الى حفلة مسابقات حقيقية |
| New York'a gitmek istiyorsan Hyde ile gitme. | Open Subtitles | اذا اردت الذهاب لى نيويورك فلا تذهبى مع هايد |
| Tamam peki. Eğer eve gitmek istiyorsan, gideceğiz. | Open Subtitles | فاذا اردت الذهاب للمنزل فليكن ذلك |
| - Hep Clifton'a gitmek istemiştim. | Open Subtitles | لطالما اردت الذهاب (الى (كليفتون حقا؟ |
| Hep bir baloya gitmek istemişimdir. | Open Subtitles | لطالما اردت الذهاب الى حفلة راقصة |
| Her zaman oraya gitmek istemişimdir. | Open Subtitles | لطالما اردت الذهاب الى هناك |