| Ama mesaj atabiliyorken niye konuşuyorum ki? | Open Subtitles | ولكن لماذا اتعب نفسي بالتكلم بينما يمكنني ارسال الرسائل النصية؟ |
| Yani o mesaj attıkça bir adım daha yaklaşıyorlar. | Open Subtitles | لذا فإن استمر فى ارسال الرسائل فالشرطة ستلقى القض علييه |
| Seni aradım, mesaj attım. Yani mesaj atmak dışındaki şeyleri de yaptım. | Open Subtitles | اقصد انا كنت اقوم بإمور اخرى بجانب ارسال الرسائل |
| Başkasına mesaj göndermeni engellemek için güvenlik kodu koymuştum. | Open Subtitles | لقد وضعت قفلا للهاتف لمنعك من ارسال الرسائل |
| Onu gevrek kutusunda saklıyordum çünkü Jason'a mesaj atmadan duramıyorum, bu şey gördüğümden daha yeni | Open Subtitles | لانني لا استطيع التوقف عن ارسال الرسائل الى جايسون انه قطعه الزبده الرائعه الذي اقوم بمواعدته |
| Kucaklıyalım. Aslında, Öyle düşünüyorum -- ve iki koca baş parmağım var, pek iyi mesaj yazamam -- ama şuna bahse girebilirim, bizim çocuklarımızın ve onların torunlarının gerçekten ama gerçekten küçük çelimsiz baş parmakları daha kolay mesaj yazacaktır evrim tüm bunları düzeltecektir. | TED | في الواقع، أنا أعتقد، رغم أني امتلك أبهامين كبيرين، لا يمكنني ارسال الرسائل النصية جيداً ولكني مستعد على المراهنة على انه عبر النشوء و التطور ، ابنائنا و أحفادهم سوف يطوروا ، حقيقةَ، إبهامات أصغر. ليستطيعوا المراسلة بشكل أفضل، تلك الثورة ستصلح جميع الأمور. |
| Dalton'daki çocuklar sürekli mesaj atıyor. | Open Subtitles | ان رفاق (دالتون) استمروا في ارسال الرسائل طوال اليوم.. |