| Bir yer hayal edin, orada bir erkek isterse erkek olabilir. | Open Subtitles | ارض لماجيني، اذا صح التعبير حيث الرجل يمكن أن يكون رجل |
| Bir toprak parçası bir adam için çok önemli olabiliyor. | Open Subtitles | قطعه ارض يمكنها بالضروره ان تكون مهمه بالنسبه الى رجل |
| Her şey beş bin yol önce ulu firavunların topraklarında başladı. | Open Subtitles | كل شيء بدء قبل 5 الاف سنة في ارض الفراعنة العظيمين |
| Sen Rachel ülkesi'ne çekilmiş, Rachel işleriyle uğraşıyorsun insanların maymunlarına veya hislerine karşı tamamen unutkansın. | Open Subtitles | انت في ارض رايتشل تفعلين اشياء رايتشل تغفلين عن قرود الناس ومشاعرهم |
| - ¶ Look away, look away Look away, Dixie Land ¶ | Open Subtitles | ¶ انظروا بعيدا, انظروا بعيدا, انظروا بعيدا، ارض ديكسي ¶ |
| -Onları tanıdığını bilmiyordum. -Onlara arazi sattı. | Open Subtitles | لم اكن اعرف ان عمتك تعرفهم لقد باعت لهم ارض |
| Dünya çok değişti, dışarıdan birileri gelip bana kendi arazimi teklif edebiliyor. | Open Subtitles | لقد تغير العالم، شخصا ما يعرض علي نصيبا في ارض مملوكه لعائلتي |
| Araba kayboluyor ve birden kendimi ormanda yerde yatarken buluyorum. | Open Subtitles | السيارة تختفي ، وبعد ذلك فجأة اسقط علي ارض الغابة |
| Burası gringo diyarı değil tamam mı? | Open Subtitles | توقف لنسأل, انها ليست ارض جرينجو |
| Kurtuluşumuzun timsali olan bu korkunç topraklara, ilk ayak basanın İrlandalı olmasını istiyorum. | Open Subtitles | اريد ان يكون شرف اول من ينزل لرجل ايرلندي وهل هذه هي ارض الخلاص ؟ |
| "Almanya'da bile Masurenliler kadar sadık bir yer olduğuna inanmıyorum." | Open Subtitles | انا لا اصدق ان في ارض بألمانيا وفية مثل ماسوريا |
| Kayalarla dolu bir yer gibi görünebilir ama dut fidanı veya ağacı dikerseniz bu yer çok verimli olacaktır. | Open Subtitles | قد تبدو هذه ارض صخرية و لكن اذا زرعت شجيرات التوت و بعض الاشجار الاخرى ستنمو بشكل جيد للغاية |
| Gerçi biz deniz seviyesinden değil de Donmuş okyanusun Antarktika kıtasıyla birleştiği yer olan Herkül girişinden yola çıktık. | TED | ان رحلتنا في الواقع لم تبدأ من خليج هيركيوليس حيث تلتقي مياه المحيط المتجمد مع ارض قارة انتاركتيكا |
| O mezarlığı kullanmayı kestiler ve toprak ekşidi. | Open Subtitles | لقد اوقفوا استخدام ارض الدفن هذه و حلت على تلك الارض اللعينة |
| Çarmıha gerilen adamın Galile topraklarında çok dostu var. | Open Subtitles | في ارض الجليل هذه الرجل المصلوب له الكثير من الاصدقاء الكثير جدا |
| Mola ülkesi sihirli bir yerdir, mı-- mısır tepeleri ve yag çeşnisi nehirleriyle! | Open Subtitles | ارض التوقف المؤقت مكان سحري مع .. ِ مع جبل ذرة الربيان و انهار صلصه الزبدة |
| - La La Land'dasın. - Cennettesin cennette. | Open Subtitles | أنتِ في ارض الاحلام أنتِ في الجنة |
| Keşke burada arazi satın alan herkes sizin kadar aydın olabilse. | Open Subtitles | اتمنى لو كل واحد يشتري ارض هنا يكون مطلع |
| Bir şekilde,... ..nasıl olduğunu bilmiyorum,... ..Dünya'nın geleceğinden geçmişine yolculuk ettik. | Open Subtitles | في بعض التغير و أنا قلق من التفكير بما حصل نحن ُ سافرنا من ارض المستقبل إلى ارض الماضي |
| Eve 3:30'da gelmiş, Kocasını mutfakta,yerde üç kere bıçaklanmış olarak ölü bulmuş | Open Subtitles | تعود الى البيت في 3: 30 لتجد زوجها ميت على ارض المطبخ |
| Ya da daha sade bir şey, canavarlar diyarı veya canavarlar ülkesi... ya da solucanlar diyarı gibi. | Open Subtitles | او , تعلم , قد يكون شيئا بسيطا مثل"عالم الوحوش" او "ارض الوحوش" او عالم الديدان |
| Ayrılan kişiler, daha verimli topraklara dikilecek tohumlardır. | Open Subtitles | هؤلاء اللذين سيرحلون هم بذور وستنزرع في ارض خصبة |
| Aynı inancı paylaşmıyor muyuz aynı toprağı, aynı kanı? | Open Subtitles | ولكننا لا نملك الإيمان ارض واحده ودم واحد |
| BankExchange için bu yüzden belediye arazisi istiyoruz. | Open Subtitles | لذلك نحتاج الي ارض في المدينة من اجل بنك اكستشانج |
| Ama bu kasabanın toprakları daha verimli bir şekilde kullanılabilir. | Open Subtitles | و لكن ارض هذه المدينةمناسب للاستخدم لكفائة الارض. |
| bölge hala, Almanlarin kalmasina izin veren Vichy rejimi tarafindan kontrol edilmektedir. | Open Subtitles | وهى ارض لا يزال يحكمها نظام فيشى و التى سمحت للالمان بالبقاء فيها |
| ABD Başkanı Grover Cleveland'in düğmeye basışıyla birlikte tüm fuar alanı, florasanların ve rengarenk projektörlerin göz kamaştırıcı ışıklarıyla aydınlanıvermişti. | Open Subtitles | وانفجرت ارض المعرض باضواء اللمبات الانبوبيه وكاشفات متعددة الالوان |