| - Bir süre sonra Pes edip hayatıma devam ettim. | Open Subtitles | بعد فترة من الوقت قررت ان استسلم و اكمل حياتى |
| Etrafımdaki her şey bana Pes edip... ölmemi söylerken, Elle'in müziği tek umudumdu. | Open Subtitles | أغاني إل اعطتي سبب لأعيش , بينما كل شيئ اخبرني بأن استسلم .. |
| teslim olmazsam, o ve burada yaşayan adamlar beni öldürecek. | Open Subtitles | سوف تقتلني هي والشابين اللذين يعيشان هنا ان لم استسلم |
| Güven bana, uzun zaman önce katı biri olduğum halde teslim olmayı öğrendim. | Open Subtitles | صدقيني لقد تعلمت منذ زمن طويل أن استسلم حتى لا أخسر كُل شيء |
| Vazgeç bu işten. Tek çıkış burası. Başka kaçış yolun yok dostum. | Open Subtitles | استسلم الان هذا هو المخرج الوحيد ليس هناك طريق للخروج يا صديقى |
| O yatakta uzun süredir ilk defa bir rahmin Pes ettiği kesin. | Open Subtitles | حسناً،أنها المرة الاولي قد استسلم بها رحم. فى هذا السرير منذ فترة |
| Tatlıyı hindistancevizi olmadan nasıl dağıtacaksın bakalım. Ben Pes ettim! | Open Subtitles | عزيزي،أنت قرر كيف نقدم حلوى الأمبروشيا لـ50 شخص بدون جوز الهند،أنا استسلم |
| Pes ediyorum. Harold, Çiftçi Jack'e gidip biraz şeker al. Ne? | Open Subtitles | عيد هالويين سعيد استسلم هارولد اذهب للمتجر واشترى بعض الحلوى |
| Benim pozisyonumdaki bir adam bir kez Pes ederse gardını indirirse, bir an için bile zayıf olursa, ölür. | Open Subtitles | ذات مرة كان رجلا فى مكانتى استسلم وترك دفاعاته تسقط |
| Pes ediyorum. Ne yaparsan yap. | Open Subtitles | هذا يكفي، استسلم أي شيء تريده يمكنك الحصول عليه |
| Bir numaralı hırsız Pes edip, tüm suçu iki numaralı hırsıza yıktı. | Open Subtitles | المجرم الأول استسلم وحاول إلقاء اللوم كله على المجرم الثاني |
| Daha fazla direnmeden teslim olursan arkadaşların acı çekmeden ölecek. | Open Subtitles | استسلم لي بدون إحداث مشكلة أخرى، وسأمنح صديقتيك موتاً رحيماً. |
| Elbette ki tüm mantıklı kurbanlar görür görmez teslim oldular. | TED | لذا بالطبع استسلم كل ضحاياه المذعورون لدى رؤيته. |
| Sancho'ya teslim olmazsam bizi şafakla birlikte kuşatmakla tehdit ediyor. | Open Subtitles | اذا لم استسلم لسانشو انه يهددنا بالحصار فى الصباح |
| - General Lee, General Grant'a Virginia'da Appomattox Courthouse denilen bir yerde teslim oldu! | Open Subtitles | استسلم جنرال لي للجنرال غرانت في فرجينيا في مكان تدعى دار القضاء ابوماتوكس |
| Vazgeç, baba. Patty halalara gidemeyiz. | Open Subtitles | أبي استسلم , فلن نستطيع الوصول إلى منزل العمة باتي |
| Vazgeç ezik! Numaranı da kapağa yazma, seni aptal... | Open Subtitles | استسلم يافاشل،ولاتضع رقمك على الغلاف ايها الغبي |
| Vazgeç artık, Stifler. Bu fizisel bir oyun değil, akıl oyunu. | Open Subtitles | استسلم ستيفلر هذه لعبة يتفوق بها العقل على الجسد |
| Bırak artık ahbap. O gezginler burayı sıkı sıkı mühürlemişlerdir. | Open Subtitles | استسلم يا صاح، الرحّالة يغلقون المكان كلّه بإحكام. |
| Fakat büyük bir şirketle gireceği yasal bir mücadeleyi destekleyecek yeterli kaynağa sahip değildi ve nihayetinde vazgeçti. | Open Subtitles | لكنه لم يكن لديه الادله ليصعد الامر لمعركه قضائيه مع مؤسسات كبيره وفي النهايه استسلم |
| Bir şey. Ben vazgeçmedim. Tamam mı? | Open Subtitles | شيء واحد , انا لم استسلم وثانياً اتقولين ان هذا خياري ؟ |
| Ama, ben Vaz geçmedim, Bayan Foliat. | Open Subtitles | ولكنى لم استسلم بعد يا سيدة فوليات |
| Çok sıcak, terledim ve Vazgeçiyorum. | Open Subtitles | انا شعر بالحر وانا اتصبب من العرق استسلم |
| En temel insan duygularından birine boyun eğdi... intikama tıpkı sizin gibi. | Open Subtitles | لقد استسلم لأحقر المشاعر الإنسانية، الانتقام. مثلكم يا أولاد. |
| ve sonunda,ben... farkına vardım ki hayalimden kolay vazgeçmeyeceğim, bu olayı görmüş olsamda. | Open Subtitles | في النهاية، وادركت اننى لن استسلم لعواطفي، حتى بعد ان رأيت ما رأيت. |