| Senin için bunu görmek ve atlatmak zorunda olmak nasıldır hayal edemiyorum. | Open Subtitles | لا استطيع تخيل كم يمثل الامر لك ان تكوني مضطرة لرؤيت هذا |
| - Tekrar flörtü hayal edemiyorum. Kendim hakkımda ne diyebilirim? | Open Subtitles | لا استطيع تخيل المواعده مجدداً اعني, ما الذي قد اقوله عن نفسي؟ |
| Sevdiğin birinden geriye elinde sadece bir telesekreter mesajı kaldığını düşünemiyorum. | Open Subtitles | تعرفون لا استطيع تخيل عدم بقاء اي شيء من شخص ما سوى رسالة صوتية |
| Hücreye atılan birinin, kamp ateşi hikayeleri anlatacak kadar iyi olabileceğini düşünemiyorum. | Open Subtitles | عندما كان هناك لا استطيع تخيل ان احدا مرمي في السجن الانفرادي لطيف كفاية ليخبر قصصا شبابية |
| Hayır, insanlara kullanamayacakları bir şeyi satmayı hayal edemem. | Open Subtitles | كلا، لا استطيع تخيل بيع الناس شيء لا يستطيعون استعماله |
| Tahmin edebiliyorum. Bu onu terk etmen için yeterli bir sebep olabilir. | Open Subtitles | استطيع تخيل ذلك انه سبب كاف لتركه |
| Kızını geri alabilmek için neler yapabileceğini düşünmek bile istemiyorum. | Open Subtitles | استطيع تخيل ما قد يفعله لإستعادة ابنته |
| Çünkü kalbim kırıldı ve kendimi bir şey yapıyorken hayal edemiyorum. | Open Subtitles | لأن قلبى محطم و لا استطيع تخيل اى شيء الآن |
| O olmadan kendimi hayal edemiyorum. | Open Subtitles | كأنه لا استطيع تخيل نفسي من دونها |
| Bunun, senin için ne kadar zor olduğunu hayal edemiyorum. | Open Subtitles | لا استطيع تخيل مشقة الامر بالنسبة لكى |
| Burayı Emma olmadan hayal edemiyorum. | Open Subtitles | لا استطيع تخيل هذا المكان بدون ايما |
| Carrie, üzgünüm. Ayakkabılarının nereye gittiğini hayal edemiyorum. | Open Subtitles | يا إلهي يا (كاري), أنا آسفه جداً لا استطيع تخيل اين ذهب حذائك |
| Şimdi, başka bir yol düşünemiyorum. | Open Subtitles | والآن ، أنا فقط لا استطيع تخيل ذلك بأي طريقة أخرى |
| Peter, bunun güzel olabileceği hiçbir senaryo düşünemiyorum. | Open Subtitles | بيتر لا استطيع تخيل اي سناريو سيكون جميل |
| Ve sadece beş yaşında. 16 yaşındaki halini düşünemiyorum bile. | Open Subtitles | وهي لازلت في الخامسة من عمرها لا استطيع تخيل الامر عندما يصل عمرها 16 |
| Dünyayı birinin tercihleri doğrultusunda hayal edemem. | Open Subtitles | لم استطيع تخيل الكثير من الخيارات |
| Tahmin edebiliyorum. | Open Subtitles | استطيع تخيل ذلك |
| - Tahmin edebiliyorum. | Open Subtitles | استطيع تخيل ذلك |
| Bunun ne kadar zor olduğunu Tahmin edebiliyorum. | Open Subtitles | استطيع تخيل صعوبة ذلك |
| Kızını geri alabilmek için neler yapabileceğini düşünmek bile istemiyorum. | Open Subtitles | استطيع تخيل ما قد يفعله لإستعادة ابنته |