| ödünç ok tam tamına ayarlanmamış, William'ın deneme atışları hedefin oldukça altına isabet ediyor. | TED | ولكن القوس الذي استعاره لم يكن مضبوط بشكل جيد، لذا لاحظ ويليام خلال تدريبه أن سهامه تتجمع عند أسفل مركز الهدف. |
| Ne ödünç almak istedigine bagli. | Open Subtitles | ايمكننى استعاره بعض اتباعك؟ ليجلسو على كرسى الاحتياطى؟ |
| Bir daha ki sefere içki ödünç almak istersen bana danış. | Open Subtitles | المره القادمه اذا اردتي استعاره خمره فقط اطلبي |
| Fakat farklı bir metafor düşünmenizi istiyorum. | TED | ولكن أريدكم أن تنتبهوا إلى استعاره أخرى |
| Botlarımı Johnny ödünç aldı. | Open Subtitles | أنا أحتاج حذائي لقد استعاره جوني |
| - Mümkünse tekneyi ödünç istiyorum. | Open Subtitles | - أجل. اود استعاره هذا القارب إذا سمحت - |
| Sam ödünç aldı, Pazartesi sabahı dolapta olacak. | Open Subtitles | .استعاره سام" استعاره" سيرجع إلى الخزانة صباح الإثنين |
| - Bisikletimi ödünç almak ister misin? - Hayır, bulacağım. | Open Subtitles | هل تريد استعاره دراجتي لا سوف اجدها |
| Diş fırçamı neden ödünç almak istiyorsun? | Open Subtitles | لماذا تريد استعاره فرشاه اسنان ؟ |
| Ben "ödünç" olarak düşünülmesini isterim, efendim. | Open Subtitles | . أفضل أن أعتبرها " استعاره "، سيدي |
| Sizin atınız yok mu ki Veikko amcanınkini ödünç aldınız? | Open Subtitles | ألم يعد لديك حصان منذ أن استعاره العم (فيكو)؟ |
| Arabanı ödünç alabilir miyim? | Open Subtitles | هل استطيع استعاره سيارتك |
| - Telefonunuzu ödünç alabilir miyim? | Open Subtitles | -هل يمكننى استعاره هاتفك -بالطبع |
| - ödünç almak. - Onu sadece ödünç aldık. | Open Subtitles | استعاره لقد استعرناها فقط |
| Yarı yola kadar çember fikriyle gidiyordum çünkü bunun daha şık bir metafor olduğunu düşünmüştüm. | Open Subtitles | لقد جئت بفكرة دائرة الصراخ في منتصف حديثي لأنني إعتقدت أنها استعاره أكثر روعه |
| - Harika bir metafor Gary, beyin sensin. | Open Subtitles | صحيح.. صحيح. ...هذه استعاره جيده غارى, فانت العقل المدبر.. |