"استقلت من" - Traduction Arabe en Turc

• ayrıldım
• dan istifa
• İstifa ettim
• İşimi bıraktım

İşimden ayrıldım, dadıyı kovdum çünkü daha iyisini yapabileceğimi sandım.
استقلت من وظيفتي، وطردت المربية لأنه كان باستطاعتي عمل الأفضل

Çümkü, biliyorsun işimden ayrıldım, o yüzden... tüm gün burada bekleyebilirim.
لانه تعرف, لقد استقلت من وظيفتي, لذالك استطيع الإنتظار طوال اليوم

İşimden ayrıldım ve bütün zamanımı ayırıp alıştırma yapmak için NewYork'a yerleştim.
استقلت من ملي وانتقلت لمدينة نيويورك لأعمل بداوم كامل

İki dakikadan az bir süre önce 27 yıldır üyesi olduğum Yeni Sağ'dan istifa ettim.
من دقيقتين فقط استقلت من اليمين الجديد وكنت عضوا لل 27 سنة الماضية

Media Lab'dan istifa etmedim, sadece başkanlığı bıraktım -- ki zaten gereksiz bir ünvandı, ama başka birisi aldı ve bir profesör olarak yapabileceğiniz şeylerden biri profesör olarak kalmaktır.
لم أترك مختبر الميديا، فقط استقلت من منصب المدير -- والذي كان لقبًا سخيفًا نوعًا ما، لكن شخصًا آخر حلّ محلي، وأحد الأشياء التي تستطيع فعلها كأستاذ جامعي، هي أن تظل أستاذًا جامعيًا.

Bir sonraki sabah, sahil güvenlikteki işimden istifa ettim.
في الصباح التالي، استقلت من مهمتي ضمن خفر السواحل.

İşimi bıraktım, bir ailem olsun, ...gerçek bir hayatım olsun diye.
استقلت من الوكالة لامتلك حياة ، والحصول على حياة فعلية فعلت

İşten ayrıldım ve kimse beni işe almıyor.
استقلت من وظيفتي .. ولا احد يريد ان يوظفني

Andy ile paramızı paylaştığımızı öğrendiğim gün işimden ayrıldım, büyük ekranlı bir TV ve kendime on adet eşofman aldım.
اليوم الذي وجدت انني واندي نتشارك الاموال استقلت من عملي واشتريت تلفازا ضخما وارحت نفسي

Diğer işimden ayrıldım, taşındım sevgilimden ayrıldım.
استقلت من برنامجي التدريبي غيرت مكاني انفصلت عن عشيقتي

İşimden yeni ayrıldım ve kAr amacı gütmeyen bir kuruluşum var, bu hiç birşeyi ödemeye yetmez.
لقد استقلت من عملي للتو و انا لدي فرصة عمل بمؤسسة غير ربحية لكنها بالكاد ستوفر لي مالا

Sırf bunun için işimden ayrıldım, Mac, ...yanımda getirmemi söylediğin üç kişi de öyle.
لقد استقلت من وظيفتي, من أجل هذا يا ماك, وكذلك الثلاثة أشخاص الذين طلبتي مني احضارهم.

Belle'lerden ayrıldım o da beni kara listeye aldı.
استقلت من الحسناوات لذلك وضعتني في القائمه السوداء

Acil servisten ayrıldım ve ömür boyu ÖYD'den kurtulanları araştırmaya başladım.
استقلت من عملي في قسم الطوارئ وبدأت ما أصبح لاحقاً دراسة كرست لها عمري، عن الناجين من تجربة الاقتراب من الموت.

İşimden ayrıldım, birikmiş paramı kullandım.
تعرفين , استقلت من عملى , انفقت مدخراتى

Smithjohnson'dan istifa ettim.
لقد استقلت من سميث جونسون

Grayson Global'dan istifa ettim, papaz okuluna katıldım ve on yıl sonra buradayız.
استقلت من "غرايسون غلوبال ...وانضممت لمعهد تعليم اللاهوت وها نحن ذا، بعد مضيّ عشر أعوام

Columbia'dan istifa ettim.
"لقد استقلت من "كولومبيا

İstifa ettim şehir dışına taşınıyordum. Ne olmuş?
استقلت من عملي وقررت الرحيل عن البلدة ماذا بذلك؟

Sağlığım ve ülkenin iyiliği için istifa ettim.
انا استقلت من اجل صحتي ومن اجل صالح البلد

Bir keresinde Paris'e gitmek için işimi bıraktım.
مرة استقلت من وظيفة لأني أردت الذهاب لباريس.