| Dan başladığımızdan beri bizimle ve sen onun için hiç hisse ayırmadın. | Open Subtitles | مثل دان؟ دان كان معنا منذ ان بدأنا وانت لم تعزل اي اسهم له |
| Syzor hisse sahipleri bugün çok mutlu | Open Subtitles | إن كان لديك اسهم سايزر فانت مستثمر سعيد الليلة |
| 20 milyar dolarlık Dragon hissesi almak istiyorsun. | Open Subtitles | تريد ان تشترى ب 20 بليوناً من اسهم التنين |
| Şirketin yüzde 40 hissesini Alicia'ya vereceğim. | Open Subtitles | اريد ان انقل 40% من اسهم "الشركة لملكية "آليسيا |
| Bu, hissedarlar toplantısına iki hafta kalmışken hisse senetlerini düşürmek için yapılmış bir dalaveredir. | Open Subtitles | وأنهم يريدون التلاعب في اسعار اسهم الشركة بسـبب اجتماع المستثمرين القريب |
| Ne yaparsın? Daha istikrarlı bir hisseye yatırım yaparsın. | Open Subtitles | ماذا تفعل يجب ان تعيد استثمارها فى اسهم مربحة |
| hisseler, birkaç ay önce bazı kişiler tarafından sessizce alındı. | Open Subtitles | كان هناك من يشتري اسهم من هذه الشركة ببطئ |
| Yeğenimin Wheal Grace'deki hisselerinin satışına itiraz ediyor. | Open Subtitles | إنه يطعن في بيع اسهم .إبن قريبي في ويل جريس |
| En azından, yaptıklarınız sonucunda, ADM'in düşen hisse senedi fiyatları hakkında bir yorum yapar mısınız? | Open Subtitles | أي تعليق على تأثير تصرفاتك على أسعار اسهم أ.د.م ؟ |
| Çünkü önceden gördüğü öne çıkan şirketlerin hisse bedelleri ani bir şekilde artacak. | Open Subtitles | لان سعر اي اسهم شركة "تطلق سعار الاسهم "مرة واحدة ستؤدي لإرتفاع كبير |
| Şirketin hisse senetlerini kim tutuyorsa, para onda. | Open Subtitles | من يحصل على اسهم الشركة فسيحصل على المال |
| E-postaların taslakları, patronun Venture Command'a ait ucuz fiyatlı, büyük miktarda riskli hisse senetleri alma stratejiyle alakalı. | Open Subtitles | اذن موجز ايميل رئيسه استراتيجية لشراء كميات كبيره بسعر رخيص اسهم خطره |
| Abi, annemin üvey annemden daha fazla hissesi olması için ne yapmam gerekiyor? | Open Subtitles | لو أردتُ لأمـي ان تحصل على اسهم اكثر من مديرة المدرسـة فماذا عليّ ان افعل؟ |
| Ve seni onlara getirmemin karşılığında şirketinde bana devasa bir kontrol hissesi verecekler. | Open Subtitles | و في مقابل احضارك الى الفريق سيعطوني جزء كبير من اسهم الشركة |
| Demek istiyorsun ki parfümlü tişörtü olan herhangi bir züppe Hudsucker hissesi alabilecek? | Open Subtitles | هل تعني انك تقول ان اي ساذج يلبس قميصاً كريهاً سيكون متاحاً له ان يشتري اسهم "هدسكر"؟ |
| Şirketin %51 hissesini elinde bulunduran şahıslar Bronze Yatırım'ın birkaç üyesi. | Open Subtitles | علمت أن المساهم الرئيسي في الشركه والذي لديه اسهم تبلغ 51% هم (عدد من أعضاء (النجوم البرونزيه |
| Sonmanto, Fermitas'ın çoğunluk hissesini satın almayı istiyor ama pazarlıklıklar şimdilik durma noktasına geldi. | Open Subtitles | حسناً، (سونمانتو) كانت مهتمة بشراء (اغلب اسهم (فيرميتاس ولكن المفاوضات لم تفلح |
| Ben, Seung Jin Grup hissedarlar toplantısı hazırlıklarından tamamen sorumlu olan kişi Cha Do Hyun. | Open Subtitles | انا تشا دو هيون ، من سيتحمل مسؤلية كل شئ فى اجتماع حملة اسهم مجموعة سيونج جين |
| Beyler, Wheal Leisure hissedarlar toplantısına hoşgeldiniz. | Open Subtitles | ايها الساده, مرحباً في اجتماع اسهم واصول ويل ليشر |
| Bu hisseye değer 10 bin dolarlık hisse satarsan şahsen sana beleş sakso çekerim. | Open Subtitles | انت لو بعت اسهم ب10000 دولار انا شخصياً هديلك بلوجوب ببلاش |
| Wall Street -- hisseler falan? | Open Subtitles | وال ستريت .. اسهم واشياء مثل ذلك؟ |
| Başkan'ın hisselerinin çoğunu elinde bulunduran kişiye... | Open Subtitles | للشخص الذى يتحكم بأغلب اسهم الرئيس |
| Yeni Kuzeybatı Hattının açılışı ile çok miktarda sevkiyat ve yapı hisselerinden faydalanacak gizli örgütleri araştırmamı istemiştin. | Open Subtitles | لقد طلبتم منى البحث عن دليل من شأنه ان يربط أطراف مشبوهه بشراء اسهم فى الشحن والبناء والتى قد تربح |