| Fakat senin düşündüğün gibi değil. Şey, Sanırım oyun bitti. | Open Subtitles | ولكن ليس بالطريقة التى تفكرين بها اظن ان اللعبة انتهت |
| Şey, evet, sözünü ettiğine göre, Sanırım aynı dalga boyundayız. | Open Subtitles | نعم, بما انك ذكرت هذا, اظن اننا على نفس الموجة |
| Bir adamı ölümü olabilecek bir göreve gönderiyorsak... nedenini bilmeye hakkı var Sanırım. | Open Subtitles | اظن انه اذا كنا سنرسل رجلا الي حتفه فلديه الحق ان يعرف لماذا |
| Yani, Bence endüstrideki çoğu kişi bu konu ile iyi geçinmemiz gerektiğini anladı. | TED | اعني,اظن ان معظم الاشخاص في الصناعة يفهمون انه يجب علينا الخوض في هذا |
| Bence bu harika. Ama bu tip şeyleri biz kendimiz yapmalıyız. | TED | اظن ذلك جيداً، لكن يجب علينا ان نفعل تلك الاشياء بنفسنا |
| Polisler için parmak izinden daha önemli olabileceğini düşünüyorum cidden. | Open Subtitles | اظن انها حتكون اهم من بصمة الصوبع فى شغل الشرطه |
| Avukatım olmadan başka bir soruya cevap ... verebileceğimi sanmıyorum. | Open Subtitles | لا اظن اننى اريد الاجابة عن اسئلة اخرى.. بدون محامى. |
| galiba bir ya da iki kez gitmiştim, ama gitmeyeli yıllar oldu. | Open Subtitles | اظن انني كنت هناك لمرة او مرتين ولكن ليس من مدة طويلة |
| Sanırım onu dipte tutan şeyi köpek balıkları kesmiş olmalı. | Open Subtitles | اظن ان اسماك القرش قد مزقوا ما كان يربطه لأسفل |
| - Hayır. Sanırım Grady'nin gerçekten tehlikede olduğunu düşünseydin, doğruyu söylerdin. | Open Subtitles | كنت اظن انك كنت ستعترف ان وجدت ان جريدى فى خطر |
| Sanırım F.B.I. bizi "Belirsiz Kuruluş" olarak adlandırmayı tercih ediyor. | Open Subtitles | اظن ان مكتب التحقيقات سيتصل بنا كلا اكبر من هذا |
| İsa burada aşktan bahsetmiş, ama köpek şeysinde de işe yarar Sanırım. | Open Subtitles | جيسوس كانت تتكلم عن الحب لكنها صنعَت للكلاب الصغيرة ,على ما اظن |
| Sanırım işte bu tam da bu yüzden o listede adın var. | Open Subtitles | اظن ان ذلك النوع من الامور هو ما اوصلك على لائحتهم بالبداية |
| Bana söylemedi ama, Sanırım o da benim kadar korkuyor. | Open Subtitles | هي لم تقل ذلك .. لكني اظن انها خائفة مثلي |
| Bunu size vermek istiyorum çünkü Bence siz hak ettiniz. | Open Subtitles | مبروك . اود اعطائكم ذلك ، لاننى اظن انكم تستحقوها |
| Bence, burada gördüğümüz kadarıyla bu gece içkiyi biraz fazla kaçırmışsınız. | Open Subtitles | اظن بما رايناه الان لدي تاكيد قوي بانك كنت مخمورا الليلة |
| Dinle, Bence çıkmadan önce arkadaş olma fikri harika bir fikir. | Open Subtitles | اظن انها فكرة جيدة ان تكون صديق احد قبل ان تواعده |
| Ama şahsen Hunter'ın asılacağını düşünüyorum. Onun öldüğünü görmek için çok para verirdim. | Open Subtitles | شخصيا,انا اظن ان هنتر سيشنق انا مستعد ان ادفع اى مبلغ لأراه مطرودا |
| Ben kimsenin gerçekten, birilerinin birkaç tane kedi yavrusunu kurtarmasını umursayacağını sanmıyorum. | Open Subtitles | لا اظن ان اي احد سيهتم بشأن نكرة تنقذ حفنة من القطط |
| galiba birçok şey öğrendik, ama bahsetmeyi önemli bulduğum bir şey; Bence hep melezlenmekte olduğumuz dersidir. | TED | في الحقيقة يمكن تعلم الكثير ولكن الشيء الاهم الذي اظن انه يجب ذكره اننا دوما نختلط فيما بيننا ونتشارك كل شيء |
| Fakat Çin dövüş sanatlarının Japon dövüş sanatlarından daha iyi olduğunu düşünmüyorum. | Open Subtitles | ولكنى لا اظن ان فنون القتال الصينية افضل من فنون القتال اليابانية |
| Senin de beni sevdiğini sanıyordum. Senin bir suçun yok. | Open Subtitles | أنا كنت فقط اظن انك تحبني , أنه ليس خطأك |
| Sende üstesinden gelebileceğinden daha fazla olduğundan birazını paylaşmakta sakınca görmezsin diye düşündüm. | Open Subtitles | وبما انهُ لديكِ اكثر مما يمكنكِ أن تتحمليهِ لم اظن انكِ ستمانعين المشاركة |
| O zaman onun jipini kullanayım. herhalde artık ihtiyacı olmayacak. | Open Subtitles | حسنا اظن انني ساستخدم سيارته فهو لن يحتاجها بعد الان |
| Direksiyonda biraz gevşersin diye düşünmüştüm. | Open Subtitles | لقد كنت اظن ان هذا سيهدئك بينما انت تقود سيارتك |
| Ve sanıyorum bu sene Pittsburgh'daki merkezin ilk replikasına zeminini hazırlamış oluruz. | TED | و اظن اننا سنرسي على الارض هذا العام اول تكرار لمركز بيتسبيرغ. |
| Ve bir aptal gibi, törene gitmedim, çünkü kazanacağımızı düşünmemiştim. | TED | و كالأبله لم اذهب الى الحفل لانني لم اظن اننا سننجح. |
| Onu görmek için San Francisco'ya gideceğim. - İnsan Noel'de ailesiyle olmalı. | Open Subtitles | انا اظن انك يجب ان نكون مع عائلاتنا لان هذا تقليدي اكثر |