| Yani ben de sadece takılır biraz televizyon izleriz diye düşündüm. | Open Subtitles | لذا اعتقدت أنه يمكننا البقاء معاً ومشاهدة التلفاز |
| Bir gün krallıklarımızı birleştirebiliriz diye düşündüm. Bir ittifak sağlamak, kalıcı barış sağlamak. | Open Subtitles | اعتقدت أنه يمكننا أن نجعل المملكتين تتحد بيوم من الأيام للعيش بسلام |
| Aslında, herhangi biri çocuklarla tanışmadan önce bir ön görüşme yaparız diye düşündüm. | Open Subtitles | فى الحقيقه,اعتقدت أنه يمكننا أن نقوم ببعض الدردشه الأوليه قبل أن يقوم أى أحد بمقابله الأطفال |
| Bu tarz bir şeyi şarkılarımızda kullanabiliriz diye düşündüm. | Open Subtitles | اعتقدت أنه يمكننا استخدام القليل من هذا اللحن في بعض أغانينا |
| Takılırız falan diye düşünmüştüm. | Open Subtitles | اعتقدت أنه يمكننا الخروج معا |
| Pencereleri kaplarız diye düşündüm. | Open Subtitles | اعتقدت أنه يمكننا استخدامها لتغطية النوافذ. |
| Pencereleri kaplarız diye düşündüm. | Open Subtitles | اعتقدت أنه يمكننا استخدامها لتغطية النوافذ. |
| Şuanda TEDx Exeter'da olduğumuzdan, Exeter için, testimizdeki ilk birkaç soruya hızlıca bakabiliriz diye düşündüm. | TED | وذلك لأن هذا هو TEDxExeter اعتقدت أنه يمكننا القاء نظرة سريعة على الاختبار بالنسبة للأسئلة القليلة الأولى حول إكزتر. |
| Birlikte bir yerlere gideriz diye düşündüm. | Open Subtitles | اعتقدت أنه يمكننا الذهاب سويةً. |
| Birlikte güleriz diye düşünmüştüm. | Open Subtitles | اعتقدت أنه يمكننا الضحك سوية |
| Bir yerde oturup kahve falan içeriz diye düşünmüştüm. | Open Subtitles | - اعتقدت أنه يمكننا ارتشاف القهوة |