| Ona lisedeyken saldırıya uğradığını ve yanında duran kıza bu olay sonrasında tecavüz edildiğini söyledim. | Open Subtitles | لقد قلت أنة ضٌرب بالثانوية وان الفتاة التى ساعدتها قد تم اغتصابها |
| Şu an kardeşin tecavüz uğradıktan sonra yaptıklarını bilmek istiyorum. | Open Subtitles | الان اريد ان اعرف ما فعلته بعد ان اكتشفت ان اختك قد تم اغتصابها |
| Kendinden geçmeden önce cesetlerin ona tecavüz ettiğini görmüş. | Open Subtitles | راودتها رؤيا عن اغتصابها من قبل جثة قبل أن تفقد وعيها |
| Çıplak cesedi bir mahzende bulunmuş, boğazlanmış ve tecavüze uğramış. | Open Subtitles | جثتها العارية وجدت في قبو و تم خنقها و اغتصابها |
| üvey babası tarafından defalarca tecavüze uğramış ve bunu kimseye söylememesi için şiddetle tehdit edilmiş. | TED | تم اغتصابها مراراً، من قبل زوج أمها. وتم تهديدها بالعنف، في حال أخبرت أحداً |
| Arkadaşı tecavüze uğradı. Allison yan odadaydı. | Open Subtitles | صديقتا تم اغتصابها آليسون كانت في الغرفة المجاورة |
| Hayır, hayır! Ona tecavüz etmemi istedi. Onu heyecanlandırıyormuş. | Open Subtitles | لقد طلبت مني اغتصابها لأن هذا يثيرها ولقد أعطتني أيضا سكينا |
| tecavüz edildi ve öldürüldü. | Open Subtitles | كانت في العاشرة من العمر تم اغتصابها ومن ثَم قتلها |
| Ne yani, babası yukarıda yatak odasında ona tecavüz ederken şeytan çıkarmaya devam mı edeceksin? | Open Subtitles | ماذا ستفعل إذاً ؟ أستقوم بعملية طرد الأرواح بينما يتابع والدها اغتصابها في غرفة النوم |
| Gerçi bana sorarsanız tecavüz edildiği gün ölmüştü. | Open Subtitles | اذا سئلتموني فلقد ماتت ذالك اليوم عند اغتصابها |
| İddiaya göre katil ona tecavüz etmeye çalışmış. Her neyse onu soğukkanlılıkla öldürmüş. | Open Subtitles | قد تقول أنه حاول اغتصابها لكنها؛ قتلته بدم بارد |
| tecavüz edilmiş, bıçaklanmış, başı kesilmiş. - Tamam. | Open Subtitles | طالبة، تم اغتصابها وخنقها قبل أن يُقطع رأسها |
| Görünen o ki, 18 yıl önce şüphelimiz, Devrimci Savaşı aktörlerinden birinin ona tecavüz ettiğini iddia etmiş. | Open Subtitles | حسناً، يبدو أنه منذ 18 عاماً مضت ادعت المشتبه بها أنه قد تم اغتصابها من قِبل أحد ممثلي حرب الاستعمار |
| Kolejdeyken 20 yıl önce tecavüze uğramış. | Open Subtitles | تم اغتصابها منذ عشرين عاما عندما كانت طالبة |
| Adam kızı getirdi ve onun tecavüze uğradığını söyledi | Open Subtitles | هذا الرجل احضر الفتاة وقال انه تم اغتصابها |
| Defalarca tecavüze ve işkenceye uğramış. | Open Subtitles | لقد تم اغتصابها مرارا و تكرارا و تم تعذيبها |
| Kat Martin partide tecavüze uğramış. | Open Subtitles | تبين ان كات مارتن تم اغتصابها في تلك الحفلة |
| Görünüşe göre Manny ketamin pazarlıyormuş. Kahretsin dostum. tecavüze uğradığını nereden biliyorsun? | Open Subtitles | حسنا , يبدو ان ماني .كان يعطي كات الكيتامين كيف علمت انه تم اغتصابها ؟ |
| 10 yaşında bir kız. tecavüze uğramış, öldürülmüş. | Open Subtitles | فتاة في العاشرة من عمرها تمّ اغتصابها وقتلها |
| Hepsi "Cihatçılar tarafından tecavüze uğradıktan sonra Boylston Caddesi'nde uzuvlarının koparılması gereken aptal ve liberal bir kahpe" diyor. | Open Subtitles | أنني "عاهرة خرقاء غبية كان ينبغي أن تتقطع أوصالها في شارع "بويلستون" بعد أن يتم اغتصابها من جهادي أولا". |
| Oaklandlı bir kadının daha ırzına geçildiğini okudun mu? | Open Subtitles | هل قرات فى الجريدة حول امراة اخرى من اوكلندا تم اغتصابها |
| Ve neredeyse o vampirin tecavüzüne uğruyordu. | Open Subtitles | ! كان هناك مصاص دماء يريد اغتصابها ومن ثم قتلها |