| Son kez bu sabah gitmiş kocasının kişisel eşyalarını almak için. | Open Subtitles | لقد ذهبت للسجن هذا الصباح لمرة أخيرة لتحضر اغراض زوجها الشخصية |
| Ben babamın eşyalarını bekâr odasına götüreyim. | Open Subtitles | لماذا لا اخذ اغراض ابي الى غرفة العزاب الجديده؟ |
| Babamın eşyaları! Depoda olmalı. Bu herifte bir şeyler olmalı. | Open Subtitles | اغراض ابي في المخزن لابد وان هناك شئ عن هذا الرجل |
| - O da, personeliniz Bay Ferrier'nin özel eşyaları arasında bulduğum bir başka ek vasiyetname. | Open Subtitles | ما هذا اذن ؟ هذا هو المستند الذى اكتشفته وسط اغراض موظفك السابق السيد ليزلى فيرير. |
| Mr. Sanchez'in bir eşyası. | Open Subtitles | ما هو؟ لقد كان مع أحد اغراض السيد سانشيز |
| Bu kavga beni hasta ediyor. Bunlar sadece eşya. | Open Subtitles | سئمت من المشاجره ، انها مجرد اغراض لا فائده منها |
| Bu bey, dedenin bazı eşyalarına değer biçecek. | Open Subtitles | هذا السيد سوف يقيم بعضا من اغراض جدك جدتي؟ |
| Buraya gelip Sadie'nin eşyalarını toparlamak bir sene aldı. | Open Subtitles | استغرق الامر عاما لنأتي الى هنا لكي ننظف اغراض سادي انه |
| Ve gittiklerinde bu Kuzeyli Vietnam askerlerinin geriye kalan kişisel eşyalarını bir araya getirip bu eşyalardan dokunaklı bir montaj yaptım. | Open Subtitles | وعندما ابتعدوا عن الجثة وضعت أغراض الجندي بجانبه اغراض الجندي الفيتنامي المثيرة للشفقة |
| Babak kadının eşyalarını alıp götürmek istiyor. | Open Subtitles | انهض , باباك يريد ان يأخذ اغراض الإمرأه بعيداً |
| Nine, dedemin eşyalarını satmayacaksın, değil mi? | Open Subtitles | ماذا؟ انت لن تبيعي اغراض جدي؟ ؟ |
| Biliyorsun birbirimizin eşyalarını ödünç alırız. | Open Subtitles | تعلمين كم نحب استعارة اغراض بعضنا |
| Tamam, holdeki dolapta Mike'ın eşyaları için yer açtım. | Open Subtitles | حسنا أفسحت مكانا لبعض اغراض مايك في خزانة الردهة |
| Oğlun hakkında söylediklerinden hoşlanmıyorsun diye... aynı zamanda birinin masasındaki eşyaları da... komple yere savurmak da iyi birşey değildir. | Open Subtitles | و كذلك ليس مقبولا ان ترمي بمجموعة اغراض من على مكتب احدهم لأنك لا تحب ما يقولونه عن ابنك |
| - Evet sığınakta garip seks eşyaları vardı. | Open Subtitles | نعم , كان هناك اغراض جنسية غريبة في القبو |
| Eşimin kişisel eşyaları uygun bir zamanda açılabilir. | Open Subtitles | يمكنك ان تفتح اغراض زوجتي الشخصيه في وقت اخر |
| Burada tonlarca kadın eşyası var zaten. | Open Subtitles | يوجد الكثير من اغراض الفتيات هنا. |
| Neden hep çocuk eşyası ve vibratör? | Open Subtitles | لماذا كلها اغراض اطفال وقضيب هزاز |
| Gidiyorsun galiba. Üniversiteye gidecek kadar eşya almışsın. | Open Subtitles | افهم انكي ذاهبة يبدوا كأنك تحزمين اغراض الكلية |
| Baba, adamın eşyalarına neden bakıyorsun? | Open Subtitles | بابا، لماذا تفتش اغراض هذا الرجل؟ |
| Büyükannesinin eşyalarının tutulduğu konteynır. | Open Subtitles | نفس وحدة التخزين التي كانت فيها اغراض جدته |
| Yarın Tae Yong'un eşyalarıyla ilgilenecek birini getirin ve odayı Tae Moo için hazırlayın. | Open Subtitles | اجعلى احد يأتى و يساعدك غدا فى الحال انقلوا اغراض تاى يونج حتى ينتقل فيها تاى مو جاوبينى يا سكرتيرة هونج |