| çoğu zaman ağrıyı bir hastalığın belirtisi olarak düşünürsünüz. Ve bu genelde doğrudur da. | TED | الان في اغلب الاوقات تظنون ان الالم عرض لمرض ما وهذا صحيح في معظم الاوقات |
| Ama çoğu zaman, hemen özür dilerdim. | Open Subtitles | اغلب الاوقات كنت ابدى اسفى سريعا على ما حدث. |
| Ayrıca, bakıcı Deb çoğu zaman ortalarda yoktu zaten. | Open Subtitles | بجانب , المربية ديب كانت خارج المنزل اغلب الاوقات |
| çoğu zaman raporlanan gelirlerle ilgili faturalar yok. | Open Subtitles | وفي اغلب الاوقات ليس هناك نسخ لتقارير الدخل والضرائب. |
| çoğu zaman bildirilen gelirler için hiçbir destekleyici belge yok. | Open Subtitles | محاولة مني لفهم المشكلة. وفي اغلب الاوقات ليس هناك نسخ لتقارير الدخل والضرائب. |
| Ama çoğu zaman şu insan oldum, herkes gibi. | Open Subtitles | لكن في اغلب الاوقات ارتدي هذا مثل بقية الناس |
| Peki, o zaman, neden çoğu zaman hiç birşey yolunda değil? | Open Subtitles | اذن , لماذا الامور سيئة اغلب الاوقات ؟ |
| Aslında, çoğu zaman bunalımım hakkında. | Open Subtitles | حسنا , اغلب الاوقات كاّبتي |
| çoğu zaman iltihaplıdır kendisi. | Open Subtitles | هو مصاب في اغلب الاوقات |
| çoğu zaman. | Open Subtitles | في اغلب الاوقات |
| çoğu zaman, ikisi de olur. | Open Subtitles | الحالتان، في اغلب الاوقات |
| çoğu zaman bu bir şeyler ifade edebilir. | Open Subtitles | -فى اغلب الاوقات هذا يعنى شئ |