| 2. kural: Rakibini faka bastırmak için elinden geleni yap. | Open Subtitles | رقم اثنين افعل ما بوسعك لتفوق منافسك ذكاءً |
| Atarsın. elinden geleni yap. Sonuçları Tanrı'ya bırak. | Open Subtitles | أنا اؤمن أنك تقدر, افعل ما بوسعك اُترك النتائج للرب |
| Onunla renk değiştir. elinden geleni yap. | Open Subtitles | حسناً تبادل السويتر معه افعل ما بوسعك |
| Ona çekidüzen vermek için elinizden geleni yapın. Şimdiden ölü gibi gözüküyor. | Open Subtitles | افعل ما بوسعك لتجعله مهندماً فإنه يبدو ميتاً بالفعل |
| - Islanmamak için elinizden geleni yapın. | Open Subtitles | افعل ما بوسعك لتبقى جافا هذا جنون |
| Pekala, bacağını kurtarmak için elinizden geleni yapın. | Open Subtitles | -لمَ؟ - حسنُ، مجرد ... افعل ما بوسعك لإنقاذ هذه الساق. |
| Lütfen Bay Bauer, Hamid'i kurtarmak için ne gerekiyorsa yapın. | Open Subtitles | رجاءاً سيد (باور)، افعل ما بوسعك لإنقاذ (حميد) |
| elinden geleni yap, ama dikkatli ol. | Open Subtitles | افعل ما بوسعك ، ولكن افعله بذكاء |
| O halde katili yakalamak için elinden geleni yap. | Open Subtitles | اذن افعل ما بوسعك للقبض على الجاني |
| Hadi, durma. elinden geleni yap dev, sakat ciğersiz! | Open Subtitles | لذا امضِ قدماً، افعل ما بوسعك أيها العملاق الأعرج النذل! |
| Eğer bunun, işlevsizliğin bir problemi, aşırı kutuplaştırılmış kurum olarak görüyorsan, pekala, ilk adım, elinden geleni yap böylece daha az aşırı-partizanlar seçilir, ve kapanmış bir partinin ön seçimlerinde, sadece aşırı Cumhuriyetçiler ve Demokratlar oyladığında, sen en aşırı partizanları aday edip onları oyluyor olacaksın. | TED | اذا رأيتموها كمشكلة مؤسسة غير فعالة بها درجة استقطاب عالية، اذا، فالخطوة الاولى هي: افعل ما بوسعك حتى يترشح القليل من المتشددين و عندما تنتهي الانتخابات الاولية و يصوتوا فقط الجمهوريين و الديمقراطيين الملتزمين تبدأ انت باختيار و ترشيح الحزبيين الاكثر تشدداً. |
| - Bay McGuire. - Biliyorum. elinden geleni yap. | Open Subtitles | سيد ماجوير - أعرف ، افعل ما بوسعك - |
| Diğerlerini kurtarmak için elinden geleni yap. Biz de Gwaine'i bulacağız. | Open Subtitles | افعل ما بوسعك لتحرير الآخرين، سنجد (جوين). |
| Pauline için ne gerekiyorsa yapın, sonra gidiyoruz. | Open Subtitles | افعل ما بوسعك لأجل (بولين)، ومن ثمّ دعونا نُغادر. |