| Yaptığım bütün kötülükleri geri almaya çalışıyorum ki daha iyi bir hayatım olsun. | Open Subtitles | أجل، علي تصحيح كل السيئات اللتي اقترفتها حتى أحظى بحياة أفضل |
| Buranın beni nasıl iyi yönde geliştirdiğini görmek, 1982'den beri Yaptığım bütün kötülüklerin senin suçun olduğunu anlamamı sağladı. | Open Subtitles | رؤية كيف كان ليبدلنا هذا المكان أتصور أنك مسؤول عن كل السيئات الني اقترفتها منذ صيف 1982 |
| Çünkü benim yapmış olduğum iyi şeyler senin Yaptığın kötü şeyleri aklamıyor. | Open Subtitles | لأن الأشياء الجيدة التي قمت بها .لا تبرر الأشياء الفظيعة التي اقترفتها |
| Yani ikinci randevuyu kaptın nolmuş.Ama sakın benle Yaptığın hataları onda tekrarlama. | Open Subtitles | إذاً نلت معها اللقاء الثاني فقط لاتكرر الأخطاء التي اقترفتها معي على سبيل المثال: |
| Ve Yaptığım bütün kötülükleri bir listede topladım, | Open Subtitles | لذا كتبت قائمة بكل السيئات التي اقترفتها |
| Böylece bu kıtada işlediğiniz korkunç suçlar yüzünden sizi yargılayabileceğiz! | Open Subtitles | لنحاكمك على الجرائم المريعة التي اقترفتها على هذه القارة |
| Sonra, Yaptığım bütün şeylerin listesini yaptım, ve, teker teker, bunları telafi edeceğim. | Open Subtitles | لذا كتبت قائمة بكل السيئات التي اقترفتها وكنت سأعوض عن كل أخطائي الواحدة تلو الأخرى |
| Bu yüzden, bugüne kadar Yaptığım bütün şeylerin bir listesini yaptım... ve, teker teker, bütün hepsini telafi edeceğim. | Open Subtitles | لذا كتبت قائمة بكل السيئات التي اقترفتها وكنت سأعوض عن كل أخطائي الواحدة تلو الأخرى |
| Ve bugüne kadar Yaptığım bütün kötü şeylerin bir listesini çıkardım, ve teker teker bunları telafi edeceğim. | Open Subtitles | لذا كتبت قائمة بكل السيئات التي اقترفتها وكنت سأعوض عن كل أخطائي الواحدة تلو الأخرى |
| Bu yüzden, hayatım boyunca Yaptığım bütün kötü şeylerin listesini çıkardım ve teker teker bunları telafi edeceğim. | Open Subtitles | لذا كتبت قائمة بكل السيئات التي اقترفتها وكنت سأعوض عن كل أخطائي الواحدة تلو الأخرى |
| Bak Earl, o listende Yaptığın bir sürü kötü şey var. | Open Subtitles | اسمع ايرل، لديك أمور مشينة كثيرة اقترفتها على تلك القائمة |
| Yaptığın hatanın cezasını çekmek sana az gelir. Hiçbir zaman affetmeyeceğim. | Open Subtitles | الخطيئة التي اقترفتها تستحق العقاب عليها فحسب، لا الصفح |
| Yaptığın şeylerin ve kaybettiklerinin acısıyla ... yaşamana gerek kalmayacak. | Open Subtitles | لمْ يعد يتحتم عليّك التعايش مع ألم الأمور الّتي اقترفتها الألم على الحيوات الّتي زهقتها والألم على من فقدتي |
| Yaptığın çirkin şeyleri anlattı. | Open Subtitles | حول الأمور الفضيعة التي اقترفتها |
| - Yaptığın hata buydu demek? | Open Subtitles | تلك هي الغلطة التي اقترفتها ? |
| Ve Yaptığım bütün kötülükleri bir listede topladım, | Open Subtitles | لذا كتبت قائمة بكل السيئات التي اقترفتها |
| Yaptığım tüm kötülükleri bir listede topladım. | Open Subtitles | أعددت قائمة من السيئات كلها التي اقترفتها |
| Yoksa sizin işlediğiniz bir cinayet onun üstüne kaldı diye onu seyredip bıyık altından gülmeye mi gitmiştiniz? Hayır. | Open Subtitles | أو للتفاخر لأنّه الملام في الجريمة التي اقترفتها بيدك ؟ |