| Büyülü Orman'daki herkesi yerinden söküp alan ve buraya getiren lanet. | Open Subtitles | اللعنة اللعنة التي اقتلعت الجميع مِن الغابة المسحورة و رمتهم هنا |
| Kızın, sırf tek bir sebepten ötürü kendi gözlerini başından söküp attı o da bu meclisi korumaktı. | Open Subtitles | لقد اقتلعت ابنتكِ عيناها من جمجمتها لسبب واحد فقط هو حماية الطائفة. |
| Bir keresinde arabanın antenini söküp yuttum. | Open Subtitles | مرّة، اقتلعت هوائيّ السيّارة و ابتلعتُه |
| Violet'ın kalbini söküp çıkartan kadın, benim annem değil. | Open Subtitles | الامرأة التي اقتلعت قلب (فيوليت) ليست والدتي |