Bu lezzeti tattığıma göre artık ağzıma bundan başka şey sürmem... | Open Subtitles | الآن وقد جرّبت هذا المذاق، فلا يمكنني أن آكل شيئًا آخر. |
Görünüşe göre, artık ne yaptığımı bildiği için ikimiz de kanunsuz kahraman olduğumuz için ortak bir noktamız varmış. | Open Subtitles | جليًّا أنّه الآن وقد علم بما أفعله وأن كلينا مقتصّ |
Roth beni arama komitesine başkanlık etmem için zorladığına göre artık kendimi aynı zamanda da aday gösteremem, öyle değil mi? | Open Subtitles | الآن وقد أجبرني (روث) على رئاسة لجنة البحث لا يمكنني أن أرشح نفسي الآن ، أليس كذلك؟ |
Şimdi fakir olduğuna göre, sana iyi davranmak zorunda değilim. Beni çok yoruyordu. Bak, şu kaplumbağayı tekrar çizer misin? | Open Subtitles | الآن وقد أصبح فقيراً بوسعي الكفّ عن التصرف بلطف تجاهك، فهذا يرهقني |
Şimdi herkesin kendine öz görevi olduğuna göre 45 dakikanız var. | Open Subtitles | الآن وقد أصبح لدى كل منكم مهمته الخاصة لديكم 45 دقيقة لإكمالهم |
Artık tanışma faslı geride kaldığına göre, sofraya geçelim. | Open Subtitles | الآن وقد انتينها من التقدمة، فدعونا نأكل. |
Serbest kaldığına göre, toplayana kadar durmayacak. | Open Subtitles | أما الآن وقد تحررت، فلن تبرح حتى تجتمع تلك الأجزا. |
Artık burada olduğuna göre liderliği biraz paylaşabiliriz. | Open Subtitles | الآن وقد صرت هنا بوسعنا تشارك القيادة قليلاً |
Artık barış geldiğine ve dünyada her şey yolunda olduğuna göre orayı görmek sana iyi gelecektir. | Open Subtitles | الآن وقد عمّ السلم وعجلة العالم تدور قد يعود عليك بالنفع |
Artık asıl gövdem serbest olduğuna göre hiçbir zayıf noktam kalmadı. Mağlup oldun. | Open Subtitles | الآن وقد أصبح جسدي حرًّا، فلا نقطة ضعف لي، وأنت الخاسر. |
Şimdi serbest kaldığına göre, o parçalar toplanana dek durmayacak. | Open Subtitles | أما الآن وقد تحررت، فلن تبرح حتى تجمع تلك القطع معًا. |