Ve eğer ek boyutlar buna benziyorsa, evrenimizin mikroskobik manzarası en küçük ölçekte böyle gözüküyor demektir. | TED | و الفكرة هي أنه إن لهذه الأبعاد الإضافية هذه الهندسة، فإن الفراغ المتناهي الصغر للكون من حولنا سيبدو على هذا النحو. |
Bitirirken değinmek istediğim ikinci konu şu: Bu ek boyutlar için doğrudan bir test yapabilir miyiz? | TED | القضية الثانية التي أود أن أختم بها هي: كيف يمكننا أن نختبر هذه الأبعاد الإضافية بشكل مباشر؟ |
Kendilerince "süpersimetrik" ya da "ekstra geniş boyutlar" gibi havalı isimler ürettiler. | TED | تتمتع بأسماء مثيرة مثل "التناظر الفائق" أو "الأبعاد الإضافية الكبرى." |
LHC'nin ilk çalışmasındaki büyük umutlara rağmen orada aradığımız şey -- aradığımız şey fizik için yeni teorilerdi ki bunlar Higgs alanının garip şekilde ince ayarını açıklayabilecek süpersimetri ya da ekstra geniş boyutlardı | TED | على الرغم من الآمال الكبيرة عند أول تشغيل لمصادم الهادرون الضخم، عن ماذا كنا نبحث هناك -- كنا نبحث عن نظريات فيزياء جديدة: التناظر الفائق أو الأبعاد الإضافية الكبرى تلك قد تفسر هذه القيمة المحكمة بشكل غريب لمجال هيغز. |
Ama biz o sayıların o değerlerde olma nedenlerinin ek boyutların biçimine bağlı olabileceğine inanıyoruz. | TED | و لكننا نعتقد بأن الجواب عن سبب إمتلاك هذه الأرقام لتلك القيم بالتحديد ربما يكمن في شكل الأبعاد الإضافية. |
Elinizi salladığınızda, bu ek boyutların etrafında geziniyor olabilirsiniz, ama öyle küçükler ki, bunu bilemeyiz. | TED | عندما تلوح بيدك، فإنك ستتحرك ضمن هذه الأبعاد الإضافية مرارا و تكرارا، و لكنها من الضآلة بمكان بحيث لا ندرك ذلك. |
CERN, Fermilab'ı sadece fazladan boyutların araştırılmasında değil, diğer bazı çılgın fikirlerde de oyun dışı bırakacaktır. | Open Subtitles | ليس فقط فى البحث عن الأبعاد الإضافية, لكن فى الأفكار الجامحة الأخرى. |
Einstein, fazladan boyutların kendi tekelinde olduğuna karar verdikten sonra. | Open Subtitles | أن الأبعاد الإضافية كانت كأسه للشاى. |
Bu ek boyutları, ek yedi boyutu buruşturmaya başlarsak bunu yapmanın ne kadar çok yolu olduğunu anlayabiliriz. | Open Subtitles | نبدأ بلف هذه الأبعاد الإضافية وهذه الأبعاد السبعة الأخرى وهناك طرق عديدة للقيام بهذه العملية |
Gördüğünüz gibi, ek boyutlar kendi içlerinin üzerine kapanıyor ve çok ilginç bir biçim, bir yapı örüyorlar. | TED | و لكن كما ترون، فإن هذه الأبعاد الإضافية مطوية على بعضها البعض و متداخلة في ما بينها في نموذج مثير للإهتمام، و بنية أخاذة. |
Graviton adı verilen belli bir türde parçacığımız olsun. Bu dışarı atılmasını beklediğimiz türden enkaz, tabi ek boyutlar gerçekse. | TED | تصوروا أنه لدينا نوع محدد من الجسيمات يدعى غرافيتون -- و هو نوع من تلك الشظايا التي نتوقع أن تقذف بعد التصادم إذا كانت فكرة الأبعاد الإضافية حقيقية. |
Eğer hesaplayabildiğimiz doğru kalıplarda savrulmuşsa, ek boyutların orada olduğunun kanıtı olacak. | TED | فإذا كان هذا الإنتقال مطابقا للنموذج الموافق لقياساتنا، فسيكون هذا برهانا على وجود الأبعاد الإضافية. |
Birincisi, pek çoğumuz ek boyutların kuramsal fizikteki belki de en derin sorunun yanıtını verebileceğine inanıyor. | TED | الأولى هي، الكثير منا يعتقد بأن هذه الأبعاد الإضافية تحمل الإجابة لما قد يكون أحد أعمق الأسئلة في الفيزياء النظرية, و العلم النظري. |
Burası Fermilab'dır ve şimdi burada biz, fazladan boyutların gerçek olduğunu kanıtlayabileceğimizi umut etmekteyiz. | Open Subtitles | هذا (فرمى لاب), والآن ,هو أفضل آمالنا لإثبات أن الأبعاد الإضافية حقيقة. |