Boşluklar kabul edilebilir çünkü eğer biri mavi saçlıysa kızıl saçla ilgili kural onlara uygulanmaz. | TED | الفراغات ممكنة، لأنه إن كان شخص ما لديه شعر أزرق، فإن القاعدة المتعلقة بالشعر الأحمر لا تنطبق عليه. |
kızıl kuyruklu yıldızın tek bir anlamı vardır. Ejderhalar.. | Open Subtitles | المذنب الأحمر لا يعني سوى شيء واحد أيها الصبي.. |
Peki o kızıl toz ne kadar uğraşsan da çıkmıyorsa? | Open Subtitles | ماذا ان كان هذا الغبار الأحمر لا يخرج مهما حاولت ؟ |
Ve bunlar büyüdükçe, mayınların etrafında büyüyecek, kökleri mayınlardaki kimyasalları tespit edecek, ve çiçekleri de kırmızı olunca oraya basmazsınız. | TED | وبينما تنمو، ستنمو حول الألغام، وستكشف جذورها الكيماويات فيها، وعندما تتحول الزهرة إلى اللون الأحمر لا تخطو. |
0 kırmızı elbiseyi hiç gitmemeliydim | Open Subtitles | وكم أعجبه فستاني الأحمر لا كان فستانك وردي |
Kardinalimizin nahoş vefatı sebebiyle kızıl Muhafız liderliği pozisyonu açıkta kaldı. | Open Subtitles | منذ الوفاة الغير سارة للكاردينال, منصب قائد الحرس الأحمر لا يزال شاغر. |
Burada kendi başımızayız, kızıl muhafızlar hiçbir yerde görünmüyorlar. | Open Subtitles | نحن نعتمد على أنفسنا خارجا ,والحرس الأحمر لا نشاهدهم |
kızıl Hac'a göre kimse Belçika'ya ulaşamamış. | Open Subtitles | طبقا للصليب الأحمر لا احد منهم نجا |
Evet, kızıl olduğu kesin ama Kasırga değil. | Open Subtitles | , نعم , على الأحمر . لا , على الأعصار |
Çünkü kızıl ölüm kimseye kıyamaz. | Open Subtitles | لأن الموت الأحمر لا يبقي أحداً |
kızıl Boğa'nın insanlarla bir sorunu yok. | Open Subtitles | ْ(الثور الأحمر) لا يعنيه البشرِ |
Prenses, kızıl saçlıya güven olmayacağını anlamıştı. | Open Subtitles | في قلبها للسيد (رومولوس)، عرفتالأميرةبالفطرة... أن ذا الشعر الأحمر لا يجب الوثوق به |
Prenses içgüdüsel olarak kızıl saçlı olana güvenilmeyeceğini biliyordu. | Open Subtitles | في قلبها للسيد (رومولوس)، عرفتالأميرةبالفطرة... أن ذا الشعر الأحمر لا يجب الوثوق به |
Sen bu kıyafetle kırmızı halıda yürümemelisin. | Open Subtitles | يفترض أن تمشي على البساط الأحمر, لا أن ترتديه |
Kamp üssü, ben kırmızı takım lideri... 5B bölgesinde hedefle ilgili bir iz yok | Open Subtitles | للمخيم , هذا قائد الفريق الأحمر لا أثر للهدف في القسم 5 بي |
Temizlemeye çalıştım ama kırmızı şarap kolay çıkmıyor. | Open Subtitles | حاولت تنظيفها ولكن النبيذ الأحمر لا ينظف فعلياً |
kırmızı ışıkta geçti ve ehliyeti yoktu. | Open Subtitles | ستعمل تحت الضوء الأحمر لا رخصة القيادة |
kırmızı bir BMW iki kere ortadan kaybolamaz. | Open Subtitles | الـ "بي إم دبليو" الأحمر لا يمكن أن يختفي مرّتين |