| Pritchett kardeşler, laktik asidin sizi ele geçirmesine izin vermeyin. | Open Subtitles | أيها الأختان بريتشت لا أريدكن أن تدعن حمض اللبنيك يتكون |
| Sadece bu ikiz kız kardeşler yapabiliyor. | Open Subtitles | الأختان التوأمتان فقط القادرتان على فعله |
| Büyük bir avı yakalamayı iyi öğrenemedikleri sürece bu kardeşler yakında açlıktan ölecek. | Open Subtitles | إن لم تتقنان اصطياد الحيوانات الكبيرة فستتضوّر الأختان جوعًا عن قريب |
| Kış olup kar yağdığında bu iki kardeş, şatoda yaşıyorlarmış gibi davranırlarmış. | Open Subtitles | في الشتاء, عندما يتساقط الثلج تتظاهر الأختان بأنهن يعشن في قلعة ضخمة. |
| Kefaletle çıkaran ve kardeşleri kaldıranın ben olduğumu söylememen hariç. | Open Subtitles | ما عدا أنني من أخرجك من السجن وغازل الأختان |
| Payıma düşeni istiyorum yoksa polise gidip Borden kardeşlerin bodrumunda bulduğum ölü bebeği anlatırım. | Open Subtitles | أريد نصيبي وإلا سأذهب للشرطة وأخبرهم بأمر الطفل الميت الذي وجدته في قبو الأختان (بوردين .. |
| Mills kardeşler canavarları yakalama konusunda iyilerdir ama asıl tutkuları çöpçatanlık yapmaktır. | Open Subtitles | إن الأختان ميلز رائعتان في قتل الوحوش لكن موهبتهم الحقيقية تكمن في التوفيق بين الأشخاص |
| Bu ikiz kız kardeşler birbirlerini çok seviyorlar. | Open Subtitles | الأختان التوأمتان يحبا بعضهم البعض جدا |
| O kız kardeşler beladan başka bir şey değil. | Open Subtitles | فتلك الأختان لا يجلبان سوى المتاعب |
| Genç suçlu olduklarından, kardeşler 10 yıllık cezalarının yarısından bayağı bir süre önce şartlı tahliyeye ehil olmuşlardı. | Open Subtitles | بوصفهما من المذنبات الشابات ، كانت الأختان مؤهلتان للحصول على إفراج مشروط أو إفراج مبكر لحسن السلوك قبل أن يمضيا مدة العقوبة العشر سنوات |
| Kız kardeşler erkek kardeşlerle dans etmek ister mi acaba? | Open Subtitles | إذاً، هل تودّ الأختان الرقص مع الأخوين؟ |
| Aferin size Demir kardeşler. | Open Subtitles | أحسنتما صنعاً أيتها الأختان الحديديتان. |
| Sherwood kardeşler isyana teşvik etti. | Open Subtitles | الأختان "شيروود" تثيران الفوضى |
| - Şef, bunlar Wilson kardeşler değil. | Open Subtitles | -حضرة الرئيس إنهم ليستا الأختان (ويلسن ) |
| O da ne; Manson kardeşler, Ezergeçer'in kanatlarını yakalıyor. | Open Subtitles | لكن الأختان (مانسون) تمسكان بتلك الأجنحة |
| Manson kardeşler Maven'ı kapan taktiğiyle oyalıyorlar. | Open Subtitles | الأختان (مانسون) تلعبان (ميفن) في وسط قفص براءة صغير. |
| Kız kardeşler öksüzmüş. | Open Subtitles | الأختان كانتا يتيمتان |
| kardeşler bir hedef belirledi. | Open Subtitles | قامت الأختان بتحديد هدف |
| İki kız kardeş birdenbire ortaya çıkan dört beyaz ağaçla ilgisi olan şeytan figüründe bir varlık tasvir ediyorlar. | Open Subtitles | الأختان اللتان وصفتا رؤيتيهما لمخلوق شيطاني موصول بأربعة أشجار بيضاء يظهر من العدم |
| O kız kardeşleri daha önce gördün değil mi? | Open Subtitles | رأيت الأختان مسبقاً أليس كذلك؟ |
| Sanırım Bennet kardeşlerin maceraları yarına kadar bekleyecek. | Open Subtitles | أفترض أن مغامرات الأختان (بينيت) سوف تنتظر حتى الصباح |