| Üzgünüm siz kesici kardeşlerin dostumun kafasını kesmesine izin vermeliydim. | Open Subtitles | أنا آسف, كان علي ترك الأخوان الحديديان يقتلعان رأس صديقي |
| Langley'nin yanlış motivasyona sahip olmasının bir başka kanıtı da 'Wright' kardeşlerin uçtuğu gün, o da işinden ayrıldı. | TED | وهذا مثال آخر كيف أن لانجلي كان مدفوعا بالشيء الخاطىء وفي اليوم الذي حلق فيه الأخوان رايت، استقال. |
| Ve emin olun ki bu iki kardeş günlerini göstermeyi iyi biliyorlar. | Open Subtitles | و يجب أن تعلم بأن هؤلاء الأخوان يعلمون كيفية التعامل مع الأوضاع |
| Bir gün bu iki kardeş, dünyanın çevresinde 3 tur atacakları bir yarışa girmeye karar verdileri. | TED | في يوم من الأيام قرر الأخوان ان يخوضا سباقا ثلاث مرات حول العالم |
| Tüm kafa sallamalar, gülümsemeler, kardeşleri saymalar. | Open Subtitles | كل ذلك من هز الرأس ، و التبسم و تعداد الأخوان |
| Roth ve Rosato'lar kaçak. Değer mi, yeterince kuvvetli miyiz? | Open Subtitles | روث و الأخوان روزاتو هاربون هل يستحقون العناء و هل نحن أقوياء بما يكفي ؟ |
| Biz Wright Kardeşleriz Biz ettik. Şimdi yürü. | Open Subtitles | نحن الأخوان (رايت) لقد فعلنا، هيا نذهب الآن |
| Fantini kardeşlerle ilgili ifade vermen isteniyor. | Open Subtitles | يستدعيك لتقديم شهادتك في قضية الأخوان (فانتيني) |
| Ben de Warner Brothers'tan Shirley Donovan. | Open Subtitles | أنا شيرلي دونوفان من أفلام الأخوان ورنر. |
| Elric kardeşlerin her yaptığından haberdar olmak ilk önceliğimiz olmalı. | Open Subtitles | إذا, بموجب خطتي الأصليه, سوف أقوم بالإستيلاء على جميع المعلومات التي يعرفها هذان الأخوان |
| Payımı aldıktan sonra, kardeşlerin peşime düşmeyeceğinden emin olmak zorundayım. | Open Subtitles | أريد أن أعرف ان الأخوان لن يسعوا خلفى ولو لى مره عندما أحصل على نصيبى |
| İç Savaştaki trajedi de kardeşlerin birbiriyle savaşmasıydı. | Open Subtitles | و أكبر مأساة في الحرب الأهلية أن الأخوان حاربوا ضد بعضهم. |
| Sadece iki Grimm kardeş var sanıyordum. | Open Subtitles | اعتقدت لم هناك اثنين من الأخوان جريم فقط |
| "Uçağın motoru çalıştığında... iki kardeş bir hayli gergindi... | Open Subtitles | شعر الأخوان بالقلق الشديد عند تشغيل محرك الطائرة. |
| kardeş savaşlarının yapıldığı meydanlarda... bundan daha da fazla kan gördüm. | Open Subtitles | وفي ساحة قتال حرب الأخوان رأيت دماً أكثر من ذلك |
| kardeşleri gözetleyen sensin değil mi? | Open Subtitles | هنالك شخص يراقب الأخوان, صحيح؟ |
| Artık kardeşleri bağlamaz. | Open Subtitles | الأخوان لن يشاركا بهذا بعد الآن |
| Hadi, Thomson'lar bekliyorlar. | Open Subtitles | هيا يا سـنوّى الأخوان ثومبسون فى انتظارنا |
| Carambos'lar gelince, onları oyala ve bana haber ver, tamam mı? | Open Subtitles | عندما يصل الأخوان كارمبو ماطلهم , وحذرنى . حسنا ؟ |
| Bir şey unuttuğumu biliyordum. Biz, Trump Kardeşleriz. | Open Subtitles | أتعرف ، علمت أني نسيت شيئا نحن الأخوان (ترامب) |
| Fantini kardeşlerle uzun ve fırtınalı bir geçmişimiz var. | Open Subtitles | الأخوان (فانتيني) لديهما تاريخ طويل وعاصف معنا |
| Brock Brothers Fayetteville' in 30 mil dışında bir rehinci dükkanı. | Open Subtitles | الأخوان بروك متجر للرهنيات حوالي 30 ميل خارج فايتفيل |
| Patrick başsavcı olarak, Fantini Kardeşlere bir anlaşma teklif etme gücüne sahipsin. | Open Subtitles | (باتريك)، بما أنك المدّعي العام، فبإمكانك أن تعرض على الأخوان (فانتيني) صفقة |
| ...Rodriguez Orejuela biraderler dünyanın ikinci en büyük uyuşturucu kaçakçısıydı. | Open Subtitles | وأن الأخوان رودريغيز كانا ثاني أكبر موزعي الكوكايين في العالم |
| Yalnız nasıl olduysa beni öldüren kardeşlerden biriyle karşılaştım. | Open Subtitles | من ناحية أخرى قابلتُ أحد الأخوان الذان قتلاني. |
| Wright Kardeşler, son yüzyılın başında ilk defa o aletlerden birini uçurabilmeyi başarmışlardı. | TED | الأخوان رايت ، في بدايات القرن المنصرم تمكنا ولأول مرة من جعل أحد تلك الأجهزة تطير. |