| Toprağın bize verdiği meyveyi yeriz ve buna karşılık, yemediğimiz şeyleri ekinlere gübre olsun diye geri veririz. | Open Subtitles | هل ترى , نحن نستهلك الفواكه اللتي تعطينا الأرض وبالمقابل , نرد لها الأشياء اللتي لا نأكلها لتخصيب محاصيلنا |
| Sen de benim yaptığım şeyleri yaptığında paranoya diye bir şey olmaz. | Open Subtitles | عندما تفعل الأشياء اللتي قمت بفعلها, لا يوجد ما يسمى بالذعر. |
| anırım bazı şeyleri hafife alıyormuşum. Biliyorum bazıları senin uyardığın şeyler. | Open Subtitles | اعتقد انني دائماً متأكدة انه امر مفروغ منه بعض الأشياء اللتي اعلمها اشرتي اليها |
| Eğer lezbiyensen onların yaptığı şeyleri yaparsın... | Open Subtitles | لو كنت سحاقية ..تستطيعين القيام بكل الأشياء اللتي يفعلونها |
| İstediğin şeyleri araştırdım. | Open Subtitles | لقد بحثت عن الأشياء اللتي سألتيني عنها. |
| Tanrım bana değiştiremeyeceğim şeyleri kabullenme dinginliği değiştirebileceğim şeyleri değiştirme cesareti ve aralarındaki farkı anlayabilecek bilgeliği bağışla. | Open Subtitles | إلهي, أمنحني الصفاء لقبول الأشياء اللتي لا أستطيع تغييرها والشجاعة للأشياء التي أستطيع تغييرها ... والحكمة لمعرفة الفرق |
| Orada oturup dünyayı kurtarabilecek şeyleri istifliyorlar, Arthur. | Open Subtitles | يجلسون بأماكنهم, يا (آرثر) ويقومون باكتناز الأشياء اللتي بإمكانها إنقاذ العالم |