| - Endişe edecek bir şey yok. Her eski evde böyle korkunç şeyler olmuştur. | Open Subtitles | وأود أن لا تقلق بشأن ذلك, الأشياء المرعبة تحدث في كل بيت القديم, |
| Çok korkunç yerlerde çok korkunç şeyler gördüm ben. | Open Subtitles | لقد رأيت بعض الأشياء المرعبة في بعض الأماكن الرهيبة. |
| Bazı üzücü, iç karartıcı, korkunç şeyler de göreceksiniz. | Open Subtitles | أنت ذاهب لرؤية بعض حزين، أشياء محبطة وبعض الأشياء المرعبة الحقيقية . |
| Ve kimsenin tanıklık etmek istemeyeceği bazı korkunç şeyleri de. | Open Subtitles | وبعض الأشياء المرعبة التي لا يجدر بأي شخص رؤيتها |
| Bütün bu korkunç şeyleri buraya toplamışlar sense gitmiş saatlerden mi korkuyorsun? | Open Subtitles | لديك كل هذه الأشياء المرعبة هنا وأنت تتعجب من الساعات؟ |
| Ayrıca, bu korkunç şeyleri yapmayı çok da önemsemiyorum. | Open Subtitles | الى جانب ذلك، أنا لا أمانع ,بالقيام بجميع هذه الأشياء المرعبة |
| korkunç şeyler yapabileceğimi. Aynı senin gibi. | Open Subtitles | هذا أنا قادر من الأشياء المرعبة. |
| Bir sürü iyi insana korkunç şeyler yaptım. | Open Subtitles | وفعلت... أنا فعلت الأشياء المرعبة إلى الكثير من الناس الطيبين. |
| Sana yaptıkları bu korkunç şeyler. | Open Subtitles | تلكَ الأشياء المرعبة التي فعلوها بكِ! |
| Ayrıca, bu korkunç şeyleri yapmayı çok da önemsemiyorum. | Open Subtitles | الى جانب ذلك، أنا لا أمانع ,بالقيام بجميع هذه الأشياء المرعبة |