| Bu numaralardan onların bağlantılarını buluruz, ve sonra da onların aradığı numaraları buluruz. | Open Subtitles | مِنْ هذه الأعدادِ نَجِدُ إتصالاتَهم وبعد ذلك نَحْصلُ على الأعدادِ بأنّهم دَعوا وهكذا |
| Belki de adamda şu numaraları hatırlamama hastalığından vardır. | Open Subtitles | لكن ربَّمَا هو لديه مرض الأعدادِ حيث تَسْمع |
| Yine o garip numaraları yayınlayan istasyon. | Open Subtitles | فقط تلك الأعدادِ الغريبةِ نفسهاِ تُركّزُ ثانيةً. |
| Rakamlar çıkardılar. | Open Subtitles | حَصلوا على الأعدادِ. |
| Bütün bu rakamların benim için iyi olduğunu mu söylüyorsun? | Open Subtitles | اذا أنت تَقُولُ أن كُلّ هذه الأعدادِ جيدة بالنسبة لي؟ |
| Archie, yapılacaklar listesinin fotoğraflarını arkadaşlık sitesinde paylaşan telefonlara ait numaraları buldu. | Open Subtitles | حَصلَ آرتشي على الأعدادِ مِنْ الخلايا المدفوعة الأجرةِ الذي إشتركَ فيه صور قائمةِ السطلَ على الإجتماعيينِ موقع ربطِ شبكات. |
| Bu numaraları hemen bulmam gerek. | Open Subtitles | أحتاجُ وقتَ لتلك الأعدادِ. |
| Şu numaraları bir kontrol edelim. | Open Subtitles | دعنا نُديرُ تلك الأعدادِ. |
| Ancak bazı Rakamlar tutmuyordu. | Open Subtitles | وبَعْض الأعدادِ لَمْ يَجْمعْ. |
| Şunu bilmelisin ki son rakamların açıklanmasından sonra Beyaz Saray, başkan yarımcısının ne kadar zararlı olduğunu anlıyor. | Open Subtitles | تَحتاجُين لمعْرِفة أن البيت الأبيض يتفهم فقط كيف تبدو نائبة الرئيس سامة بعد هذه الأعدادِ الأخيرةِ. |
| Beşir'in aradığı numaralardan biri Lahor'da sabit hat. | Open Subtitles | إحدى الأعدادِ التي باشر دَعا هَلْ سلك مواصلات في لاهور؟ |