| TB'nin görünen semptomları popüler vampir efsanelerini güçlendirmeye bile yardım etti. | TED | ساعدت الأعراض الخارجية لداء السل على زيادة نشر خُرَافَة مصاصي الدماء. |
| Bekle gör. Yan etkileri, jenerik gibi filmin sonunda sıralayacaklar. | Open Subtitles | انتظر وحسب، سيبدئون بتسجيل الأعراض الجانبية الكثير، كالأسماء بنهاية الأفلام |
| Hastalıklı bir yolcu belirtiler henüz ortaya çıkmamışken-- belirti görülmeyebilir de, dünyanın diğer ucuna gidebilir | TED | يمكنُ للأشخاص المصابين ركوب الطائرة، والسفر نصف الطريق حول العالم قبل بداية ظهور الأعراض، هذا إذا ظهرت الأعراض أصلًا. |
| Yani ilk üç gün başkalarını enfekte etmiyorsun, bundan ortalama iki gün sonra da semptom göstermeye başlıyorsun. | TED | لذا فإنك لا يُمكن أن تعدي الآخرين في الأيام الثلاثة الأولى، وبعد يومين، في المتوسط، تظهر عليك الأعراض. |
| Eğer semptomlar devam ederse ikinci bir görüş için bir uzmana görünmeniz gerekecektir. | Open Subtitles | إذا أستمرت الأعراض سيتوجّب عليكِ رؤية متخصّص أخر لأجل الحصول على رأي ثانٍ |
| Risk faktörlerinizi bir kola yığacağız ve kol yere değdiğinde, belirtilerini gösterip Alzheimer teşhisi konulacak. | TED | سنجمع عوامل الخطر في كفة، وعندما تصطدم الكفة بالأرض، ستظهر عليك الأعراض ويتم تشخيصك بالمرض. |
| Neyse ki bu etkiler genellikle geçicidir. | TED | ولكن لحسن الحظّ، هذه الأعراض غالبًا ما تكون مؤقتة. |
| Gazın ilk etkisi tamamen bilinçsizliktir. | Open Subtitles | الأعراض الأولى للغاز فقدان للوعي قد يدوم لمدة 4 ساعات |
| Teorin Addison hastalığının böbrek sorunları haricindeki belirtilere uyması üzerine kurulu. | Open Subtitles | نظريتك هي أن داء أديسون يسبب كل الأعراض عدا مشكلة الكليتين؟ |
| Eğer amibiyaz karaciğerde başladıysa oradan kana karışır ve semptomları açıklar. | Open Subtitles | إن كانت الأميبية بدأت بكبدها ثم انتشرت بدمها ستفسر كل الأعراض |
| Tamam, oğlunuzun bu tür semptomları göstermesi için yüzlerce sebep olabilir. | Open Subtitles | حسناً , هناك العديد من الأسباب تسبب تلك الأعراض على ابنكِ |
| Tamam, erektil fonksiyon bozukluğu ilacımızın muhtemel yan etkileri nedir? | Open Subtitles | حسناً، ما هي الأعراض الجانبية المحتملة لعقار معالجة مشاكل الإنتصاب؟ |
| Bu hapları, yan etkileri aracılığıyla Harry Grey'in baş ağrılarını tekrar tekrar su yüzünde çıkartmaya çalışıyorsun. | Open Subtitles | أنت تحاول إعادة خلق صداع هاري جراي عن طريق الأعراض الجانبية لهذه الأقراص. |
| Mantıklı bir tepkidir, dolayısıyla belirti olarak sayılmaz. | Open Subtitles | يصبح له مبرره و بالتالي لا يصبح أحد الأعراض |
| Ama başka herhangi bir belirti yok. Bence fazla endişelenmenize gerek yok. | Open Subtitles | لا أجد اي من هذه الأعراض لا يوجد ما يدعو للقلق بشأن ذلك |
| semptomlar. Pek çok farklı semptom görülebilir. | Open Subtitles | الأعراض هناك مجموعة متنوعة من الأعراض م ن الممكن أن تتعرض لها |
| Onun için semptomlar dini temelli hayaller olarak ortaya çıktı. | Open Subtitles | بالنسبة لها. الأعراض تجسدت في صورة أوهام مستندة إلى الدين |
| belirtilerini tedavi edebilirsin ama sebebini asla. | Open Subtitles | يمكنك معالجة الأعراض لكن لا تستطيع معالجة السبب |
| Olabilecek yan etkiler; mide bulantısı, uykusuzluk, baş ağrısı kafa derisinin dökülmesi, bağırsak sancıları kabız, anüs yanması, anüs kaşınması anüs genişlemesi ve sersemlik. | Open Subtitles | الأعراض الجانبية المحتملة تشمل الغثيان والأرق و الصداع تساقط فروة الرأس، التشنج المعوي |
| Bu 4 saat sürüyor. İkinci etkisi ise değişken; ama zayıf bir hafıza kaybına yol açabiliyor. | Open Subtitles | الأعراض الثانوية متنوعة ومنها فقدان الذاكرة الحاد |
| Ayrıca, Daniel aynı fiziksel belirtilere sahip değildi. | Open Subtitles | بالإضافه إلى أن دانيال ليس لديه نفس الأعراض الجسديه |
| Modern EKT artık daha güvenlidir fakat hastalar hâlâ yan etki görebilirler. | TED | يُعتبَر العلاج بالصدمات الحديث أكثر أماناً من ذي قبل، ولكن لا يزال المرضى يعانون من الأعراض الجانبيّة للعلاج. |
| Ağır B12 vitamini eksikliği bütün semptomlarını açıklayabilir. | Open Subtitles | إن النقص الحاد في فيتامين بي12 يسبب كل هذه الأعراض |
| Tek tek bakacak olursak, bu belirtiler birçok rahatsızlığı işaret ediyor. | Open Subtitles | بشكل منفرد، مظاهر هذه الأعراض تشير إلى أي عدد من الجناة |
| Eğer aynı belirtileri gösteriyorlarsa, çok zayıf veya bayılmış olabilirler. | Open Subtitles | إذا طوروا نفس الأعراض قد يكونو ضعفاء أو مغمى عليهم |
| Federal yasalar bu deneyin bütün yan etkilerini belirtmemizi istedi. | Open Subtitles | الأنظمة الفيدارلية تتطلب مني بسرد كافة الأعراض الجانبية المحتملة من هذه التجربة |
| Ölüm ilk belirtilerden 24 - 48 saat sonra gerçekleşir . | Open Subtitles | الموت يحدث عادة ما بين 12 إلى 48 ساعة الأولى بعد ظهور الأعراض |