| Tek gözlü Nicky Koca Burun Jimmy'i benzetmemi mi istiyor? | Open Subtitles | هل يريدني نيكي الأعور أن أوصلها إلى الزعيم جيمي الأنف؟ |
| Şu anki park edilme biçimleriyle, bir balondan sarkan tek gözlü bir maymun tek bir el bombasıyla hepsini darmadağın edip, cehenneme gönderebilir. | Open Subtitles | ، تقف الآن بطريقة القرد الأعور الذى يتدلى بـ 10 سنت يمكن أن يذهبوا جميعاً للجحيم . بقنبلة يدوية واحدة |
| Tek gözlü Zack ve Büyükanne Doktrin'in bir hikayesini bir dergiye gönderdim. | Open Subtitles | أرسلتُ قصّة زاك الأعور و مذهب جدّة إلى مجلّة |
| Tek Göz Willy'nin hazinesini bulsam, babamın tüm borçlarını öderdim. | Open Subtitles | إذا وجدت مادة ويلي الأعور الغنية، سأدفع كل فواتير أبي |
| Tek Göz Willy ve adamlarının yıllarca orada kaldığını söyledi. | Open Subtitles | قال ويلي الأعور أن مجموعته كانت هناك لسنوات |
| Çocuklar ya bu harita bizi Tek Göz Willy'nin hazinesine götürürse? | Open Subtitles | يا شباب ماذا لو أن هذه الخريطة يمكن أن تقود إلى مادة ويلي الأعور الغنية؟ |
| Eğer tek gözlü postacı Willie'nin derinlik algılaması daha iyi olsaydı... bilet onun olabilrdi. | Open Subtitles | لو تحلّى ساعي البريد ويلي الأعور بادراك أكبر للعمق |
| Evet, spermlerim kusurlu ama körler ülkesinde tek gözlü adam kral olurmuş. | Open Subtitles | نعم، لدي سائل منوي معطل و لكن بجزيرة العميان الأعور ملك |
| Masum kızlar tek gözlü yılandan çok korkarlar. | Open Subtitles | -مم -هذا غير صحيح جميع الفتيات يكن مذعورين من الثعبان الأعور بعين واحدة |
| Tek gözlü Zack Büyükanne Doktrin'le yaşıyor. | Open Subtitles | زاك الأعور يعيش حياةً بمذهب جدّة |
| Kahretsin ki, O tek gözlü aşağılık herifi çok özlüyorum. | Open Subtitles | اللعنه, أفتقد هذا الأعور اللعين |
| Harika. körler şehrinde tek gözlü kralım. | Open Subtitles | عظيم. أنا الملك الأعور في بلاد العميان |
| "Körler ülkesinde tek gözlü adam kraldır" sözüne ne dersin? | Open Subtitles | " ماذا عن عبارة " في أرض العميان الأعور هو الملك ؟ |
| Seni durdurmak için buradayım, tek gözlü Bart. | Open Subtitles | أنا هنا لأوقفك يا بارت الأعور |
| Hissediyorum, Tek Göz Willy. Aşağıda olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | أنا أستطيع الشعور بك، ويلي الأعور أعرف بأنك هنا |
| Çocuklar, bakın. Tek Göz Willy'nin falan iskeleti olmalı. | Open Subtitles | يا شباب، أنظرو يبدو مثل هيكل عظمي أو ويلي الأعور أو شيء ما |
| Seni bulduk Tek Göz Willy. Tam arkandayız. | Open Subtitles | لقد وجدناك، يا ويلي الأعور نحن خلفك تماما |
| Hayır! Dinleyin, Tek Göz Willy bir hazine çaldı. | Open Subtitles | لا أنظر، ويلي الأعور سلب الكنز مرة |
| Aşağıda olduğunu biliyorum Tek Göz Willy. Orada olmalısın. | Open Subtitles | أعرف بأنك هنا، ويلي الأعور سأكون عندك |
| Söyle bakalım tek Göz benim canavar hangi zavallı, savunmasız ve masum gezegene doğru gidiyor? | Open Subtitles | إذن، أخبرني أيها الأعور الصغير... . على أي كوكب مسكين.. |
| Tek Göz, ne yapıyorsun? | Open Subtitles | مهلاً، ماذا تفعل أيها الأعور ؟ |