| Ben üç kere evlendim, ama Hiç değilse çocuk peydahlama aptallığını yapmadım. | Open Subtitles | تزوجت ثلاث مرات.. لكنى على الأقل لم أكن غبيا بالقدر الكافى لأرزق بهم |
| Ben üç kere evlendim, ama Hiç değilse çocuk peydahlama aptallığını yapmadım. | Open Subtitles | تزوجت ثلاث مرات.. لكنى على الأقل لم أكن غبيا بالقدر الكافى لأرزق بهم |
| En azından bir adama sevimli olduğunu söyleyemeyecek kadar ödlek değilim. | Open Subtitles | علي الأقل لم أكن جبانة لدرجة ألا أخبر شخص أنه لطيف |
| En azından bir bayana nasıl iyi vakit geçirteceğini unutmamışsın. | Open Subtitles | على الأقل لم تنس كيف تجعل فتاتا تمضي وقتا جيدا. |
| En azından benim maymunum alaycı değildi ve sürekli saçma şakalar yapmıyordu. | Open Subtitles | حسناً, على الأقل لم يكن قردي ساخراً و يلقي بالنكات طوال الوقت |
| En azından benim başparmağım topa sıkışmadı. | Open Subtitles | على الأقل لم يعلق إبهامي داخل كرات البولنغ |
| En azından ben hiçbir şey yokmuş gibi davranıp kaçmadım. | Open Subtitles | أجل، على الأقل لم أهرُب، وأتصرّف كأنّ الأمر لم يحدُث. |
| En azından beni öldürmeye çalışmadın hiç. Sadece ilgisizlik. | Open Subtitles | حسناً ، على الأقل لم تحاول قتلي - فقط بعدم المبالاة بك - |
| - Evet, daha kötüsü de... olabilirdi.Hiç değilse başka sürtükler gibi bitirmedik. | Open Subtitles | لقد كانت قاسية أليس كذلك ؟ أجل كان يمكن أن تكون أكثر قساوة على الأقل لم ينتهي بنا الأمر لأن نكون عاهرة أحدهم |
| Hiç değilse bu sefer hastanelik olmadın. | Open Subtitles | على الأقل لم أجعلكِ تنامين في المستشفى |
| Hiç değilse mastürbasyon yaparken yakalamadın beni. | Open Subtitles | على الأقل لم تمسكي بي وأنا أستمني |
| Hiç değilse emlakçıyla kaçacaksın diye endişelenmeme gerek yok. | Open Subtitles | لهذا نحن هنا على الأقل لم يقلقك |
| Ama Hiç değilse bu sefer tamamen erimediler. | Open Subtitles | لكن على الأقل لم يذوبوا كليا هذه المرة |
| NFL'in en sıkı takımını idare etmemiş olabilir... ama en azından bir gemi dolusu aptal değillerdi. | Open Subtitles | ربما لن يدير السفينة الاقوى في الإن إف إل لكن على الأقل لم تكن سفينة الحمقى |
| NFL'in en sıkı takımını idare etmemiş olabilir... ama en azından bir gemi dolusu aptal değillerdi. | Open Subtitles | ربما لن يدير السفينة الاقوى في الإن إف إل لكن على الأقل لم تكن سفينة الحمقى |
| Eğer anıları bir işe yarayacaksa en azından bir hiç uğruna ihanet edilmemiş olurum. | Open Subtitles | لكن إن كانت ذكرياته ذات نفع، فعلى الأقل لم أخدع سدىً. |
| En azından benim tarafımda. | Open Subtitles | على الأقل.. لم يكن هذا موجوداً من طرفي |
| En azından benim babam, pizza salonunda tanıştığı hafifmeşrep bir kadınla birlikte olmak için Florida'ya taşınmadı. | Open Subtitles | " على الأقل لم يذهب إلى " فلوريدا فقط للنوم مع متعرية قابلها في محل بيتزا |
| En azından benim için değil. | Open Subtitles | على الأقل لم يكن كذلك بالنّسبة لي |
| En azından ben başkasının kızını çalmaya denemedim. | Open Subtitles | على الأقل لم أحاول أن أسرق عشيقة إمرأة أخرى |
| En azından, ben kendimi bir yerlere kapatmıyorum. | Open Subtitles | حسناً, على الأقل لم أكن الواحدة التي تقفل على نفسها |
| En azından beni soğuk çarpmaz. | Open Subtitles | حسنا، على الأقل لم ألسع بالصقيع |
| Ama en azından beni evlatlıktan reddetmedi. | Open Subtitles | لكن على الأقل لم تتبرأ مني. |