"الأقل هو" - Traduction Arabe en Turc

    • azından o
        
    • Hiç değilse
        
    • azından senin
        
    En azından o kitapları yakmıyor, seni Nazi inek. Open Subtitles علي الأقل هو ليس بحارق كتب، أيتها البقرة النازية.
    En azından o kot giyiyor. Open Subtitles على الأقل هو يُمْكِنُ أَنْ يَلْبسَ جينزَ.
    Eğer bulamazsan Jake'le oynayacağız. En azından o biraz daha sakin. Open Subtitles إذا كنت لا تستطيع فسنلعب بجايك, على الأقل هو ليس متعباً من تأثير الخمر.
    Hiç değilse yemeği ve bir yatağı olurmuş. Open Subtitles على الأقل هو سيكون عنده الغذاء الجيد و سرير.
    Hiç değilse bluzumun içine değil de gözlerime bakıyor. Open Subtitles على الأقل هو ينظر إلى عيناي وليس داخل ملابسي
    En azından senin cadı olduğunu biliyor. Bir şey saklamak zorunda değilsin. Open Subtitles على الأقل هو يعلم أنك ساحرة ليس عليك أن تخفي أي شيء
    En azından senin baban gibi saç ektirip, çocuk bakıcısını götürmüyor. Open Subtitles نعم، على الأقل هو لم يحصل على دبوس شعر ويغري مربيتي مثل والدك
    Evet ama en azından o belediyenin bordrosunda değil di mi? Open Subtitles لكن , على الأقل هو لا يحصل على أجر منتظم , أليس كذلك ؟
    Ancak çiçeğinin belirtisine göre, en azından o mutlu. Open Subtitles ولكن لو كانت زهرتك تستشعر شيء، على الأقل هو سعيد
    En azından o talimatlara uyuyor. Fakat sen... Open Subtitles على الأقل هو بإمكانه أن يتبع التعليمات ...أما أنت...
    En azından o benden daha fazla karşılık alıyor. Open Subtitles على الأقل هو يمتاز عني ببعض الحركات
    Ya da en azından o tanıyor beni. Ben çıkartamadım. Open Subtitles أو على الأقل هو يعرفني لم أستطع تميزه
    En azından o beni seviyormuş numarası yapmadı. Open Subtitles فعلى الأقل هو لم يتظاهر بكونه يُحبني
    En azından o yanımızda, Butch. Open Subtitles على الأقل , هو معنا
    En azından o dürüst. Open Subtitles حسناً ، على الأقل هو صادق
    En azından o savaştı. Sen bıraktın. Open Subtitles على الأقل هو واجههم (أنت استسلمت مباشرة كــ :
    Evet, ama Hiç değilse sutyeni hamura bulanmış bir kadın pişirmiyor. Open Subtitles لكن على الأقل هو لَمْ يُهيَّئْ مِن قِبل a عَمَل إمرأةِ a مقلاة عميقة في a حمالة صدر مُنْخَفضة خفيق.
    Ama Hiç değilse benimle flört ediyor Open Subtitles لكن على الأقل هو يَتغازلُ مَعي.
    En azından senin kim olduğunu biliyordu. Open Subtitles على الأقل هو كان يعرف من أنتي حقاً
    En azından senin hayatta kalmanı istiyor. Open Subtitles على الأقل هو يريدكَ حياً

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus