| Evet, en önemlisi de kökenini kanitlaman gerekir. | Open Subtitles | نعم، والأمر الأكثر أهميّة بالطبع، أنّك ستحتاج القدرة لخلق الأصليّة. |
| Elbette en önemlisi aile ve dostlardır. Aile ve dostlar. | Open Subtitles | ولكن بالطبع الأكثر أهميّة .هم العائلة والأصدقاء |
| en önemlisi de Silici'yi geri getirdiler. | Open Subtitles | جيوني... لكن الأكثر أهميّة , إن لم يكن الأهم، أنهم إسترجعوا بسلامة أداة ترانسموكير |
| Epostalarınız konusunda da en önemli olanı seçmekle uğraşmak iş kaybına yol açabilir. | TED | بالنسبة لرسائلك الالكترونية، فإن الإصرار دوماً على قراءة الأكثر أهميّة أولاً قد يؤدي للانهيار. |
| Babam her zaman zayıf olduğumu düşünürdü ve en önemli anda, öyleydim de. | Open Subtitles | إعتقد والدي دوما أنني ضعيف ،وفي اللحظات الأكثر أهميّة كنت ضعيفاً |
| İkinci ve daha önemlisi, eyalet, personel sayısında ve harcamalarda kesintiye gidiyor. | Open Subtitles | ... ثانياً، وربما الأكثر أهميّة الدولة تقوم بتخفيضات كبرى ... لمزايا موظفينا |
| Bu gece ailenin yanında olmaktan daha önemli ne yapıyordun? | Open Subtitles | ما هو الشيء الأكثر أهميّة من عائلتك هذه الأمسية؟ |
| en önemlisi bir teklifle ilgiliydi. | Open Subtitles | و قد وضعوا الأكثر أهميّة في إقتراح... , |
| Talmud der ki, anne-babanın en önemli işi çocuğuna yüzme öğretmektir. | Open Subtitles | التلمود يقول: وظيفة الأم الأكثر أهميّة هي تعليم أطفالها السباحة. |
| "Tüm iletişim formlarının en önemli unsuru, ...söylenmeyen şeylerin dilinin anlaşılmasıdır." | Open Subtitles | العنصر الأكثر أهميّة في كافّة أشكال التواصل.. هو فهم لغة ما لا يقال |
| Dünyanın en önemli insanı, dünyanın en tehlikeli yerine gidemez. | Open Subtitles | الشّخص الأكثر أهميّة في العالم لايمكنه أن يحلّق إلى أخطر مكان في العالم. |
| Daha sonra bu keşif seyahati için "hayatımın şimdiye kadarki en önemli olayı" diyecekti. | Open Subtitles | سيُطلق على هذه الرّحلة لاحقاً "الحدث الأكثر أهميّة بحياتي إلى حدّ بعيد". |
| daha önemlisi yeni boyanan evimin bilardo salonu gibi kokmasını istemiyorum. | Open Subtitles | لكن الأكثر أهميّة أنني لا أفضّل أن أنال لبيتي رائحة مثل صالات البلياردو |
| Ama daha önemlisi NSA o telefonun düzenli olarak arandığını söylüyor. | Open Subtitles | لكن الأكثر أهميّة أن تقارير إن إس أي وضعت الإتصالات على ذلك الهاتف بإنتظام |
| - Umarım bunu yaparım. - daha önemli ne olabilir? | Open Subtitles | أتمنى أن أستطيع الحضور - ما الشيء الأكثر أهميّة من هذا؟ |
| Sence şuan kim daha önemli? | Open Subtitles | - من الأكثر أهميّة بالنسبة إليه ؟ - |