| Buna biraz vakit tanımalısın. | Open Subtitles | هذا دافعاً أكبر لكي تمنح الأمر بعض الوقت |
| - Kuyumcuyu bulmak biraz vakit aldı. | Open Subtitles | لقد أستغرق الأمر بعض الوقت لإيجاد ذلك الجوهرى |
| Hep orada olduğunu hissetmeden önce biraz vakit alacaktır. | Open Subtitles | وقد يستغرق الأمر بعض الوقت لكي تشعر بما كان لديك. |
| Şimdi, bazen zihnim, yapılması gerekenlerin tümünü gözden geçirdiği için bilinçli olarak günümü yaratma noktasına gelmek Biraz zamanımı alıyor. | Open Subtitles | حسناً , أحيانا.. و بسبب أن عقلي يحتاج لفحص الأشياء التي أنوي أن أكونها.. يحتاج الأمر بعض الوقت لأحسم النية التي أقصدها |
| Biraz zamanımı aldı, ama ne aradığımı sonunda buldum. | Open Subtitles | حسنا, استغرقني الأمر بعض الوقت لكنني وجدت ماكنت أبحث عنه. |
| Hepsinin tek bir kişinin farklı kimlikleri olduğunu anlamam biraz zaman aldı. | Open Subtitles | استغرقني الأمر بعض الوقت لأدرك أنّها كلّها أسماء مُستعارة قديمة لشخصٍ واحد. |
| Dinle bak, bunun ciddi olduğunu anlamamız için biraz süre tanımamız gerek. | Open Subtitles | والأن أنصتي، علينا منح هذا الأمر بعض الوقت كي نتأكد من حقيقته. |
| Bir araya gelmemiz biraz vakit aldı, o konuda hakkını vermeliyim. | Open Subtitles | تطلب منا الأمر بعض الوقت لنتكاتف، سأنسب لك هذا الفضل. |
| Peki. Oraya gelmemiz biraz vakit alır. | Open Subtitles | حسناً، سيستغرق الأمر بعض الوقت حتى نصل لهناك. |
| Yani,biraz vakit alacak, Dick. Sen de bilirsin. | Open Subtitles | سيتطلت الأمر بعض الوقت يا ديك , تعرف هذا |
| biraz vakit aldı, çünkü 10 saatlik dilimi kontrol etim ve hiçbir arama yapılmamış. | Open Subtitles | نعم. استغرق الأمر بعض الوقت ل كان لي للتأكد من كل دعوة لمدة عشر ساعات فقط لمعرفة ولم يوجه نداء. |
| Kızın izini takip edip yakalamamız biraz vakit aldı. | Open Subtitles | استغرق الأمر بعض الوقت لتتبع المرأة |
| Kim olduğunu anlamam biraz vakit aldı. Sonra hatırladım. | Open Subtitles | استغرقني الأمر بعض الوقت ثم تذكّرتُ |
| Biraz zamanımı aldı ama Humpty'yi toparladım nihayet. | Open Subtitles | استغرق الأمر بعض الوقت لكنني جمعت شتات ذهني أخيراً |
| Tamam, ve duyguyu hissettiğin zaman -- biraz zaman alabilir -- camı şişenin içine atmanı istiyorum. | TED | حسناً، عندما تشعرين بهذا الإحساس أسقطي القطعة داخل الزجاجة. قد يستغرق الأمر بعض الوقت |
| Ama Simon'a Amerikan rüyasına ulaşıp ulaşamadığını sorduğumda cevap vermesi biraz zaman aldı. | TED | لكن عندما سألت سيمون إن كان قد حقق الحلم الأمريكي، استغرقه الأمر بعض الوقت حتى يرد. |
| - Sizinkiler sizi teşhis edemedikleri için biraz zor oldu. | Open Subtitles | أستغرق الأمر بعض الوقت للحصول عليها وبطبيعة الحال , رجالكم لم يستطيعوا التعرف عليك فى البداية |
| Adet öncesi olduğu için biraz zaman alabilir ama boşluğu biraz kesebilir. | Open Subtitles | إذا كُنت في مرحلة الحيض ، فسيستغرق الأمر بعض الوقت. لكن أظنه سيقطع لي بعض الشرائح. |