| Televizyonda olmak diğer şeyleri de kolaylaştırıyor. | Open Subtitles | كما أن ظهورك بالتلفاز يسهل عليك الأمور الأخرى |
| Evet, demek istediğim belki diğer şeyleri de seversin. | Open Subtitles | أجل, أعني, قد تحبّين الأمور الأخرى أيضاً. |
| Ben onu sormadım ki. - Diğer işler nasıl? | Open Subtitles | العمل جيّد , وماذا عن الأمور الأخرى ؟ |
| Ele ele tutuşarak oturduğunda mutlu olduğun birini bulduysan.... ...diğer şeylerin bir önemi yoktur. | Open Subtitles | حسن، إذا كنت قد عثرت على من يسعدك بالجلوس بقربك والإمساك بيديك، فإن الأمور الأخرى كلها ليست بذات أهمية |
| başka şeylerin yanı sıra, bir de duygu durum bozukluğu, tedavisi görüyor. | TED | في الواقع، لديها طبيب نفساني من جامعة هارفارد وكانت تعالج من اضطراب المزاج بالإضافة لبعض الأمور الأخرى. |
| diğer şeyler sana küfür ettirir ve sövdürür. | Open Subtitles | بعض الأمور الأخرى تدفعك إلى التجديف واللعن |
| Billy Batts'in ve daha bir sürü başka şeyin intikamı alınmıştı. | Open Subtitles | كان إنتقاماً لبيلي باتس والكثير من الأمور الأخرى |
| Bazen bekler ve oyunun nasıl gittiğine bakarsın. | Open Subtitles | في بعض الأحيان يجب عليك الإنتظار, و أن تنسى الأمور الأخرى |
| Halletmem gereken başka meseleler var. | Open Subtitles | لدىّ بعض الأمور الأخرى يجب أن أهتم بها |
| Ona diğer şeyleri kenarda tutmasını ve seçimlere hazırlanmasını söyle. | Open Subtitles | أقول له للحفاظ على الأمور الأخرى جانبا .. .. والبدء في التحضير للانتخابات. |
| Yani, tarih bunu yazar, diğer şeyleri değil, değil mi? | Open Subtitles | حسنٌ, التاريخ هو المهم وليست الأمور الأخرى, أصحيح؟ |
| Kız kardeşini nasıl intihara sürüklediğini ve diğer şeyleri. | Open Subtitles | حول كيف قدّتِ أختك الصغيرة إلى الإنتحار وبين الأمور الأخرى |
| Kocanızın sabıka dosyası kabarık yanına diğer şeyleri de eklersek yani aile içi şiddet gibi şeyleri- | Open Subtitles | مع سجلُ زوجتِك ، سيدتي أذا وضعنا هذا مع بعض الأمور الأخرى مثل سوء معاملتِك أو شيئاً ما |
| Yaptığı diğer şeyleri de leydilerin açık açık söylememesi gerekir ama kerhanede bunlardan sürekli bahsediliyordur. | Open Subtitles | لا يفترض بالسيدات أن تتحدثن عن الأمور الأخرى التي فعلها، ولكن أتخيل أنّ أصحاب بيوت الدعارة يتحدثون عنها طوال الوقت |
| Siz ikiniz gerçekleştirdiğiniz ve burada yapılması gereken diğer şeyleri yaptığınız için gurur duyuyor olmalısınız. | Open Subtitles | لابد أنكما فخورين بكل شيء حققتماه مع كل الأمور الأخرى التي يلزم إتمامها ها هنا |
| Diğer işler nasıl gidiyor? | Open Subtitles | كيف حال الأمور الأخرى ؟ |
| diğer şeylerin yanında doktorumdur da. | Open Subtitles | الآن، وبين العديد من الأمور الأخرى أنا طبيب أيضاً |
| Evet, başka şeylerin arasında, daha cok psi enerjisiyle paranormal aktivitede ölebilir. | Open Subtitles | نعم ، من بين الأمور الأخرى وبالأخص , التعامل مع الطاقة النفسية في نشاط شعوري خارق |
| diğer şeyler... bazen elimden kaçıyor. | Open Subtitles | الأمور الأخرى , أفلت زمامها في بعض الاحيان |
| Billy Batts'in ve daha bir sürü başka şeyin intikamı alınmıştı. | Open Subtitles | كان إنتقاماً لبيلي باتس والكثير من الأمور الأخرى |
| Bazen bekler ve oyunun nasıl gittiğine bakarsın. | Open Subtitles | في بعض الأحيان يجب عليك الإنتظار, و أن تنسى الأمور الأخرى |
| Sizi bıraktıktan sonra Coulson'la benim ilgilenmemiz gereken başka meseleler var. | Open Subtitles | بعد أن نوصلكما، سنقوم أنا و(كولسون) ببعض الأمور الأخرى |