| Kardinalin umursadığı konu Vatikan'ın mali durumu. | Open Subtitles | وعلى ماذا يهتم الكاردينال؟ على الأمور المالية للفاتيكان؟ |
| Vatikan'ın mali durumu senin sorumluluğunda! | Open Subtitles | الأمور المالية للفاتيكان هي من مسؤولياتك |
| Vatikan'ın mali durumu... | Open Subtitles | الأمور المالية للفاتيكان |
| Böylece ben, eğitimsel amaçlarını gerçekleştirmek için büyük finansal sıkıntılarla karşı karşıya kalan siyahi kadınların yüzde 60'ından birisi oldum. | TED | وهكذا، كنت جزء من 60 بالمئة من النساء ذات البشرة الملونة اللاتي يجدن أن الأمور المالية عائق رئيسي لأهدافهم التعليمية. |
| Babam finans sektöründe ama belli ki cebinde akrep var. | Open Subtitles | أبي يعمل في الأمور المالية ولكن من الواضح أنه بخيل |
| Mali durum ve politika tarafından hep engellendik. | Open Subtitles | لقد كنا نتعرض دوماً للإعاقة بسبب الأمور المالية والسياسية. |
| Angela para sorunu için tavsiye almak konusunda çok direndi. | Open Subtitles | (آنجيلا) معارضة لنصائح الأمور المالية |
| Bu iş bittiğinde, finansal meseleler hakkında konuşmalıyız. | Open Subtitles | عندما ينتهي كل هذا لدينا الكثير من الأمور المالية للحديث عنها |
| finansal şeyler telefonda biraz karmaşık olabiliyor da. | Open Subtitles | الأمور المالية يمكن أن تكون معقدة عبر الهاتف |
| Babası ayrıldığında, Ben okuma yazma bulundu her şeyi ama finans. | Open Subtitles | عندما غادر أبي , وجدت نفسي مثقف في جميع الأمور سوى الأمور المالية |
| finans dışında başka tutkuların olduğunu bilmiyordum. | Open Subtitles | حسنا لم أكن أعلم بأنك تجيد شيئاً غير الأمور المالية |
| Mali durum, muhasebe, yatırım yönetimi benim kontrolümde olacak... | Open Subtitles | حسناً أنا سأتحكم في الأمور المالية أعني المحاسبة مراقبة و إدارة الإستثمارات |