"الأهتمام" - Traduction Arabe en Turc

    • ilgi
        
    • çaresine
        
    • ilgiyi
        
    • dikkat
        
    • ilginç
        
    • ilgisini
        
    • ÖNEM
        
    • kulak
        
    • ilgilenmek
        
    Bu tür kadınsı olmayan şeylere nereden ilgi duyduğunu anlamıyorum. Open Subtitles لا اعرف من اين اتيت بهذا الأهتمام الغير أنثوى للأشياء
    Sigorta poliçesini öğrendiklerinde biraz daha fazla ilgi gösterdiklerini tahmin ediyorum. Open Subtitles اعتقد انهم ابدوا قليلا من الأهتمام عندما اكتشفوا موضوع بوليصة التأمين
    Vampir başının çaresine bakabilir. Sana söz veririm. Open Subtitles مصاص الدماء يستطيع الأهتمام بنفسه أعدك بذلك
    Düşündüm de, tüm ilgiyi üzerimize çekmemizden yani çekmemden dolayı, kendimize gelip şöyle dememiz lazım: Open Subtitles أنا افكِرُ ، لما كُل هذا الأهتمام الزائد علينا.. علّي , هل يساوي ذلك مشاهدة انفسنا والقول,
    Başta belli bir planım yoktu sadece dikkat çekecektim. Open Subtitles في البداية انا لدي خطة غير عادية فقط أي شيء لجذب الأهتمام
    Bu arada siyah bir cila tabakasıyla kaplanmış olan kuş... alt tarafı ilginç, siyah bir heykelcik haline dönüşmüştü. Open Subtitles وكان فى هذا الوقت, قد تم طلائه بالميناء السوداء, ليبدو كتمثال اسود لا يثير الأهتمام الزائد
    Boşaldıktan sonra ilgisini kaybedip çıkaracaktır. Open Subtitles بعد أن يقذف,سيفقد الأهتمام ويخلعه
    İlgiye o kadar muhtaçtı ki biraz ilgi gösterince oğluma tüm kapıları açtı. Open Subtitles كانت تبحث عن الأهتمام عندما أعطاها أهتمامه سمحت له بفعل أي شيء عليها
    CA: Facebook'ta küresel yönetim ve milliyetçilik sorusuna büyük ilgi var. TED كريس: هناك الكثير من الأهتمام بهذا السؤال على الفيسبوك عن الحكومة العالمية مقابل الوطنية.
    Çocuklar ilgi çekemedikleri zaman, nefret uyandırıcı şeyler yaparlar Open Subtitles عندما يشعر الطفل أنه خارج دائرة الأهتمام فأنه يفعل أشياءا معيبه
    Tüm vampirler başının çaresine bakamaz. Open Subtitles ليس جميع مصاصي الدماء يستطيعون الأهتمام بأنفسهم
    Sanki biz, başımızın çaresine bakamayacak kadar şapşal insanlarız. Open Subtitles زوج من الحمقى الذين لا يستطيعون الأهتمام بأنفسهم.
    Ama sanki kendi başımın çaresine bakamazmışım gibi geldi. Open Subtitles ولكن هذا يـُـشعرني بأني لم أستطيع الأهتمام بنفسي
    Ailenin zeki olanı ben olduğum halde bütün ilgiyi o çekiyor. Open Subtitles كان ينال كل الأهتمام ، بالرغم انى فرد من العائلة
    Küçükken ekstra ilgiyi sorun ediyor gibi görünmüyordum. Open Subtitles لم يبد أنك تمانع الأهتمام الزائد عندما كنت أصغر
    İçimde olup bitenleri biliyorsun, dikkat ediyorsun demek istiyorum. Open Subtitles انت مدرك جدا لما يحدث معي أعني ، انك تمنحني الأهتمام
    - Numara yapma, Henry bu Sarbas, Henry dikkat çekmeye bayılır, değil mi? Open Subtitles لا تضايق هنري0 لأنه عصبي 0 فهنري يفضل أن يكون في مركز الأهتمام أليس كذلك ؟
    Canlı durumdayken başını kesmenin ilginç etkisi vardır. Open Subtitles الأن، مسألة قطع الرأس تثير الأهتمام على الرغم انهم في حالة ثبات
    Şimdiye kadar birçok ilginç hâli oldu. Open Subtitles لقد كانت لديها بعض الطرق الأهتمام حتى الأن
    - Evet, teşekkür ederim. Homer'ın da aynısını yaptığına dair endişelerim var. Bir kocanın ilgisini böyle kaybetmesine ne sebep olur? Open Subtitles إننىقلقةمن أن يكون(هومر)يفعل الشىءذاته، ما الذى قد يجعل زوجا يفقد الأهتمام هكذا؟
    Biliyor musun, böyle ÖNEM verici bir kardeşlik ilişkisi görmek, ilham verici. Open Subtitles تَعرفين، أنه مُلهمُ رُؤية الأهتمام كـ هذهـ العلاقةِ الأخويِة
    Sen ve Clark'ın birbirinize göz kulak olabileceğinizden hiç kuşkum yok. Open Subtitles لا يوجد شك في عقلي بأنك أنتي و كلارك تستطيعون الأهتمام
    Erkek arkadaşım olduğun için sana değer veriyorum ve seninle ilgilenmek istiyorum. Open Subtitles ماذا ؟ أود فقط الأهتمام بك لأنك صديقي و أنا أهتم لأمرك

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus