| Şebekenin bir kolunun kapatılmasında yardımları oldu ancak insan ticareti devam etti. | Open Subtitles | لقد ساعدونا بإيقاف مجموعة شبكات تهريب لكنّ الإتجار بالبشر لا يزال مستمراً |
| İzlemesi biraz zaman aldı ama izini bulduk. Koalisyon insan ticareti için bir paravanmış. | Open Subtitles | لذا إستغرقنا وقتاً طويلاً لتعقبه، لكننا إكتشفنا بأنّ التحالف مجرّد واجهة لمجموعة الإتجار بالبشر |
| Interpol ise dünya çapındaki polis kuvvetlerinin insan ticareti ve terörizme yoğunlaşmış bir koludur. | Open Subtitles | الانتربول هو مؤسسة من الشرطة الدولية تركز على الإتجار بالبشر والإرهاب |
| İnsan kaçakçılığı dünyada en hızlı yaygınlaşan suçlardandır. Dünya genelinde 2.5 milyon insanın kaçırıldığı tahmin ediliyor. Çeviri; | Open Subtitles | الإتجار بالبشر يعتبر من أسرع الجرائم نمواً , ويقدر أنه يجري تهريب ما يقرب من 2.5 مليون شخص حول العالم |
| Üstelik Alfa'ları örgütlemekten insan kaçakçılığı ve uyuşturuculara terfi ettiler. | Open Subtitles | ..والآن إنهم يُوسِّعون من تشبيك الألفيِّن ..إلى الإتجار بالبشر , المخدرات |
| O insan kaçakçılığı suçlamasıyla federaller tarafından yakalandı. | Open Subtitles | لقد تمّ القبض عليه من . قبل الفيدراليّن بتهمة الإتجار بالبشر |
| Organize suç ya da insan ticaretiyle ilgili bir şey çıkmadı. | Open Subtitles | لا توجد أيه جريمة معلومة أو الإتجار بالبشر تطابقه |
| İzciler gibi etrafta koşuşturmakla insan ticaretini bitirebileceğinizi mi sanıyorsunuz? | Open Subtitles | هل تظنان أنكما ستقفان في طريق الإتجار بالبشر بركضكما كصبيان كشافة سخيفين؟ |
| İnsan ticareti ve günümüz köleliğine karşı savaştığı yazıyor. | Open Subtitles | يُقال هنا أنها معروفة بكفاحها ضد الإتجار بالبشر والعبودية الحديثة |
| İnsan ticareti milyar dolarlar değerinde. | Open Subtitles | الإتجار بالبشر تبلغ قيمته مليارات الدولارات |
| Hector eski bir arkadaşımdı. Onu insan ticareti problemiyle uğraşması için zorladım. | Open Subtitles | لقد كان (هيكتور) صديقاً قديماً لقد ضغطتُ عليه ليتولّى مشكلة الإتجار بالبشر |
| Comescular insan ticareti yapıyorlar. | Open Subtitles | إنهم عائلة في سلك الإتجار بالبشر |
| Derek, emniyet teşkilatını insan ticareti konusunda eğitebilmek için milyonlarca dolar istiyordu. | Open Subtitles | أراد " ديريك " المزيد من الملايين لوكالات تدريب رجال القانون عن الإتجار بالبشر |
| İnsan kaçakçılığı dünyada en hızlı ve en çok ilerleyen suç girişimi. | Open Subtitles | في معدلات الإتجار بالبشر الإتجار بالبشر، أسرع مشاريع الجريمة |
| İnsan kaçakçılığı yapıldığına tanık olduk. | TED | لقد رأينا حالات من الإتجار بالبشر. |
| - İnsan kaçakçılığı. | Open Subtitles | الإتجار بالبشر أجل |
| İnsan kaçakçılığı suçuyla tutuklandı. | Open Subtitles | أُعتُقِل بتهمة الإتجار بالبشر |
| İnsan kaçakçılığı falan? | Open Subtitles | الإتجار بالبشر ؟ |
| Bigelow'un söylediğine göre, insan ticaretiyle savaşanlar aslında insan ticareti yapıyorlar. - Öyle gözüküyor. | Open Subtitles | -أخبرنا (بيغلو) بأنّ مكافحي الإتجار بالبشر هم التجّار |
| Bombay'de insan ticaretini engellemek için çok çalıştığınızı biliyorum. | Open Subtitles | أعلم المشقة التي تبذلينها لردع (الإتجار بالبشر بمدينة (مومباي |