| Burası aynı zamanda kasabada fotoğrafları toplayan tahliye merkezlerinden biriydi. | TED | وقد كان ذلك مكانا في البلدة حيث كان مركز الإجلاء يجمع الصور. |
| - tahliye işlemini hızlandırmamız gerekecek. - İnsanları geçitten yollayacağız. | Open Subtitles | يجب أن نسرع عملية الإجلاء سنرسلهم من خلال البوابة |
| Bombayı belirlemeliyiz. Böylece, güvenli bir tahliye planı belirleyebiliriz. | Open Subtitles | عليناأننعرفخريطةالقنبلة، لنتمك من تحديد خطة الإجلاء الأنسب. |
| - Tahliyeyi hemen başlatmalıyız. | Open Subtitles | يجب بدء الإجلاء فوراً |
| Tahliyeyi planlandığı şekilde bitir. | Open Subtitles | أنصحك, باكمال الإجلاء كما هو مخطّط ! |
| Güney Asya'da tahliyeler devam ederken atmosfere yükselmeye devam ediyor. | Open Subtitles | بدأت تنتقل إلى الغلاف الجوي بينما تستمر عمليات الإجلاء في جميع أنحاء جنوب آسيا |
| Yani şüpheli ya içeri girmenin yolunu buldu ya da zaten buradaydı ve tahliye sırasında saklandı. | Open Subtitles | إذا فالمجرم إما عثر على طريقة للدخول أو أنه كان بالفعل هنا و إختبئ خلال عملية الإجلاء |
| Krolotealılar'ın acil durum toplanma yerleri var ve tahliye emri için oraya gelecek istihbaratı bekliyorlar. | Open Subtitles | الكرولوتينين لديهم نقطة التقاء للطوارئ ولديهم أوامر فى حالة اكتشافهم أن يتم الإجلاء إلى هناك |
| Birisi tahliye alarmını kapattı değil mi? | Open Subtitles | شخص ما أغلق إنذار الإجلاء المسموع، صحيح؟ |
| tahliye listesine benide ekle sadece. | Open Subtitles | بأسرع ما يمكن فقط إضافة لي على جدول الإجلاء. |
| Savaşsız geri çekilme protokolü uygulamaya konuldu ve tahliye emri altındayız. | Open Subtitles | لقد تمّ الشروع في نظام الحراسة نحن تحت أمر الإجلاء |
| Ben Ajan Danvers. Acilen tıbbi tahliye istiyorum. | Open Subtitles | هنا العميلة دانفرس أنا بحاجة الى الإجلاء الطبي الأن |
| Kazanın olduğu gün tahliye emri gelene kadar vatandaşları oyalasın diye açıldı. | Open Subtitles | في الواقع تم إفتتاحه لإبقاء المواطنين مشغولين قبل أن يتم الإعلان عن أوامر الإجلاء |
| Müsait olan her gemi ve aracı kullanarak tahliye işlemini başlatmamız gerekli. | Open Subtitles | علينا أن نبدأ الإجلاء استخدام كل سفينة متاحة ووسيلة نقل |
| Ayrıca o üç bölge için acil tahliye planları da güncellenmeli. | Open Subtitles | نحن أيضاً بحاجة لتحديث خطط الإجلاء في حالة الطوارئ لتلك المناطق الثلاث |
| 12 kişiyi, ait oldukları tahliye merkezi yerine, temizlik kampına getirdiniz. | Open Subtitles | جَلبتَ 12 شخصا إلى معسكر التعقيم... بدلا من إرسالهم إلى مركز الإجلاء حيث ينتمون.. لماذا؟ |
| Lütfen tahliye planını bana tekrarla. | Open Subtitles | أرجوك أعد خطّة الإجلاء من بعدي |
| Cafferty haklı. Tahliyeyi başlatmalıyız. | Open Subtitles | (كافرتي) على حق علينا الإجلاء |
| Güney Kaliforniya'da tahliyeler başladı. | Open Subtitles | وجاري الآن عمليات الإجلاء لجنوب "كاليفورنيا،" |