| yanma izlerine bakılacak olursa, Yanmayı hızlandırıcı bir şey kullanılmış diyebilirim. | Open Subtitles | من نموذج الإحتراق يمكنني القول بأنه تم استخدام مادة مشتعلة |
| yanma hızının azalması, alevlerin katlara ve kalorifer dairesine yayılmasından önce kaçmam için bana zaman verdi. | Open Subtitles | معدل الإحتراق المنخفض أعطاني الوقت الكافي للهروب قبل الإشتعال خلال الطوابق و إحراق الغلاية. |
| İçten yanmalı motor, radyo, televizyon, internet. | Open Subtitles | المحرك ذو الإحتراق الداخلي، الراديو التلفاز و الإنترنت |
| Bir enerji akışı varsa akım ellerinden geçeceği için bu derini yanmaktan korur. | Open Subtitles | إذا كان هناك طاقة تيّار ستمرّ من خلالكَ فهذا الهلام سيحفظ جلدكَ من الإحتراق |
| Potasyum klorid, buzlanmayı önleyicinin içindeki bir bileşen mor renkte yanar. | Open Subtitles | كلوريد البوتاسيوم، عنصر في مُزيل الجليد، يُعطي اللون الأرجواني عند الإحتراق. |
| Bende en büyük korkumun diri diri yanmak olduğunu sanırdım. | Open Subtitles | وهنا ظننت بأن الإحتراق حياً أكبر مخاوفي |
| Eğer karanlık madde ortalarda olmayı sürdürürse etrafımızdaki yıldızların yakıtları bitecek, Yanmayı bırakacaklar. | TED | إذا استمرت الطاقة المظلمة في التواجد، النجوم من حولنا سوف تستخدم كل طاقتها النووية ، و سوف تتوقف عن الإحتراق. |
| Bir aydır bu seviyede yanma verimi elde etmeye uğraşıyorum! | Open Subtitles | أنا أحاول أن أصل لهذه الدرجة من كفاءة الإحتراق منذ أشهر |
| Bir aydır bu seviyede yanma verimi elde etmeye uğraşıyorum! | Open Subtitles | أنا أحاول أن أصل لهذه الدرجة من كفاءة الإحتراق منذ أشهر |
| En kötü ihtimal hem bataklık kumu, hem kendiliğinden yanma hem de öğretmenin seslenmesi. | Open Subtitles | أسوأ ما قد يحدث هو الرمال المتحركة أو الإحتراق الذاتي |
| Sanki içten yanmalı motorlar gibi için için yanmış. | Open Subtitles | كإنها أحرقت، من الداخل مثل الإحتراق التلقائي. |
| İçten yanmalı motorun prensibini biliyor musun? | Open Subtitles | هل تعرف مبدأ محرك الإحتراق الداخلي؟ |
| Hayır, içten yanmalı motorları kastediyorum. | Open Subtitles | لا أقصد "محرك الإحتراق (الداخلي" ، نعم (روز |
| Eğer seni babam olarak kabul edersem bu beni cehennemde sonsuza kadar yanmaktan alıkoyar mı? | Open Subtitles | وإذا قبلتك كوالدي، يمكنك أن تبعدني من الإحتراق بالجحيم للأبد؟ |
| Boğulmak yanmaktan daha iyi, sanırım. | Open Subtitles | فضلوا الغرق عن الإحتراق ، كما أظن |
| Bir dakikada yanar. 1000 Liret'lik koyuyorum. | Open Subtitles | يمكنها الإحتراق لدقيقة إننى أضع 1000 ليتر فى المرة |
| Böylece bagaj tamamen yanar, ama bazen öndeki eşyalar kurtulur. | Open Subtitles | يبدأ الإحتراق من صندوق السيّارة ، ولكن أحياناً... أحياناً الأشياء تستطيع التحمّل |
| Bunlar için yanmak en iyisi. | Open Subtitles | الإحتراق سَيَكُونُ جيدَ لهذا |
| - Malım yanmak üzere. | Open Subtitles | بضاعتي على وشك الإحتراق كلياً |
| Yanmayı geciktirip, olay sırasında başka yerde olmasının bir yolu. - Yangın bu çöpten başlamış, değil mi? | Open Subtitles | بطريقة ما إستطاع أن يؤخر الإحتراق ليعطيه وقتاً حتى يرتّب عذر غياب سلة النفايات كانت هُنا ، صحيح ؟ |