"الإحساس" - Traduction Arabe en Turc

    • his
        
    • hissediyorum
        
    • hissetmiyorum
        
    • duygu
        
    • duyguyu
        
    • duygusu
        
    • hissini
        
    • hissedemiyorum
        
    • hissedebiliyor
        
    • hisse
        
    • hissettim
        
    • hissetmeye
        
    • hissi
        
    • hisler
        
    • mantıklı
        
    O his var ya. Daha önce hiç hissetmiş miydin? Open Subtitles هذا الإحساس الذي كان لديك اشعرت به من قبل ؟
    İçini bir his kapladı diye benim elimi ayağımı birbirine dolaştıramazsın! Open Subtitles مذعوراً تستدعينني أن يمكنكِ لا الإحساس هذا يراودكِ مرة كل في
    Aramızdaki erkeklerin biraz rahatsız olmaya başladığını hissediyorum. TED أعتقد أن هذه هي اللحظة في الغرفة التي يبدأ فيها الرجال الإحساس بعدم الارتياح قليلاً.
    Çok iyi hissetmiyorum.Bacaklarımda his kaybetmeye başlıyorum. Open Subtitles ‫أنا مريض جداً , إني أفقد الإحساس بأرجلي
    Bilinç tüm duygu durumları, duyarlılığı ya da farkındalığı içerir. TED الوعي يتألف من كل حالات الشعور أو الإحساس أو الانتباه
    Yapıyı. En çok ise göğsümde hissettiğim o duyguyu seviyordum. Open Subtitles ولكن أكثر ما علقني به هو ذلك الإحساس في صدري
    Ama maalesef bütün öğrenciler böyle bir güven duygusu hissetmiyor. TED لكن، لسوء الحظ، لا يشعرُ جميع الطلاب بذلك الإحساس بالأمان.
    Vücut dilindeki sakinliği ve duygusal olarak tatmin hissini farkettiniz mi? Open Subtitles لاحظوا لغة جسدها المسترخي الإحساس العام الذي يدل على الإرتياح العاطفي
    Bedendeki aura akışının yarattığı his kişiden kişiye göre değişir. Open Subtitles الإحساس بتدفّق هالة الطاقة عبر الجسد مختلف بين شخص وآخر.
    Bu his geçenlerde yeniden alevlendi ve tuttuğun notları görünce derhal söndü. Open Subtitles ذلك الإحساس الذي تجدد مؤخراً والذي انطفأ فوراً، عندما عثرت على مُفكرتكِ
    Yani inanıyorum ki his ve hafıza üzerine çalışan insanlar bazen çocukluk anılarını neden sakladığımızı farketmezler. TED لذا أعتقد أن الناس الذين يدرسون الإحساس أو الذاكرة دون أن يدركوا لماذا نضع جانبا ذكريات الطفولة.
    Sanki seni bir daha göremeyecekmişim gibi hissediyorum. Open Subtitles لدي فقط ذلك الإحساس أني لن أراك مرة أخرى
    Biliyorum bu yeterli değil, ama bu işin arkasında daha fazla bir şeyler olduğunu hissediyorum. Open Subtitles ليس أن هذا ليس بكاف , لكن , لدي ذلك الإحساس بأن هناك المزيد في هذا
    Savaşta bir şarapnel saplandığından beri hiçbir şey hissetmiyorum! Open Subtitles لقد أُصِبت بشظايا قنبلة أثناء الحرب. منذ ذلك الوقت، ولا أقدر على الإحساس بشيء
    Uzun bir aradan sonra okula geri dönmek nasıl bir duygu? Open Subtitles كيف هو الإحساس أن تعود الى المدرسة بعد وقت طويل ؟
    Bu alana girdiğinizde hissettiğiniz inanılmaz büyülü duyguyu anlamak zor. TED إذ من الصعب تخيل الإحساس الساحر الذي سيغمرك عندما تدخل هذا الفضاء.
    Yapmaya ihtiyacınız olan şeyi yapmanızın mümkün olduğunu biliyorsunuz, zor da olsa, ve zaman duygusu yok oluyor, kendinizi unutuyorsunuz, daha büyük bir şeyin parçası gibi hissediyorsunuz. TED وتعرف أن ما عليك أن تفعله ممكن رغم أنه صعب ويختفي الإحساس بالزمن، وتنسى نفسك وتشعر بأنك جزء من شيء أكبر
    Dışardan hissedebiliyorum ama ben içerden hissedemiyorum. Open Subtitles اشعر بما في الخارج لكن لا استطيع لا استطيع الإحساس بما في الداخل
    Elini tekrar hissedebiliyor olman lazım. Open Subtitles يفترض أن تكون قادراً على الإحساس بيدك مجدداً
    Bu hisse kapıldığımda ihtiyacım cinsel deva. Open Subtitles حين يكون لدى هذا الإحساس أحتاج علاجا جسدياً إنى أحتاجه . أحتاجه
    Babası hakkındaki konuşmalarından hissettim. - Babası denizci olduğu için özlüyor gibi bir hali yoktu. Open Subtitles يمكنكِ الإحساس بذلك يا عزيزتى طريقة تحدثها عن والدها
    Ama başkalarının duygularını kendi duyguların gibi hissetmeye çalışmak ...seni çok fazla yorabilir. Open Subtitles لكنّه يمكن أن يكون مستنزِفاً أن تحاولي الإحساس بمشاعر الكل بالإضافة إلى مشاعرك
    En belirgin etkileri, kuru nesnelerin ıslak sanılması ve yüzeylerin nefes aldığı hissi. TED تشمل أهم أعراضها الجانبية الإحساس بأن كل الأشياء الجافة رطبة وأن الأسطح تتنفس.
    Basit ve ilkel bir dünyada, bir modele o kadar da ihtiyaç yoktur. Çünkü hisler gerçekliğe yakındır. TED في عالم بدائي و بسيط، لا يوجد حقا سبب لنموذج. لأن الإحساس يقارب الحقيقة.
    O içgüdü o kadar güçlü ki en makul ve mantıklı olanlarımız bile gerçekte olmayan gizemler ve komplo teorileri yaratabiliyoruz. TED وهذا الإحساس الداخلي قوي جدًا، يمكنُه حتى أن يجعل أكثرنا عقلانية واتزانًا يأتي بفرضيات خادعة وغامضة حيث لا توجد.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus