Bu sibersuçlulara bir eposta atabilir ve yasadışı hack sunucunuzu nasıl kuracağınızı öğrenebilirsiniz. | TED | تستطيع أيضاً إرسال رسالة إلكترونية لهم وسوف يخبرونك بكيفية خدمة الإختراق الغير القانونية. |
hackleme olayı yüzünden İletişim Bakanlığı konusunda endişe duyuyorum. | Open Subtitles | لقد كنت قلقًا من أن تحبط معنويات الفريق خصوصًا بعد حادثة الإختراق التي حدثت، ولهذا جئت إلى هنا |
Ötekiler kaçtı. Şirkete sızma olasılıkları olduğu için Holden'ı yeni işçilere Voight-Kampff testini uygulamakla görevlendirdim. | Open Subtitles | فقدنا الآخرين ربما يحاولوا الإختراق كمستخدمون |
Güvenlik panellerini hacklemeyi bir tek ben bildiğim için benimki sana girsin. | Open Subtitles | نعم، حسنا، أنا الوحيد الذي يعرف كيفية الإختراق لوحة الأمن، لذلك تمتص ديك بلدي. |
Şimdi ise İsveç kökenli bir korsan büronun üyesi. | Open Subtitles | الآن عضوة مؤسسه في مكتب الإختراق السويدي. |
Mafyanın adamları bu bilgiyi alana kadar durmayacak. | Open Subtitles | هؤلاء الغوغائيون لن يتوقفوا حتى يحصلوا على الإختراق. |
Kayıp bir milyarderin epostasını hacklemek yeterli. | Open Subtitles | الإختراق بسيط من حساب البريد الإلكتروني الملياردير المفقودين ل. |
Tüm bu hack cihazlarını, mini kameraları ve bu elektromanyetik şeyi verdin, iyi hoş da... | Open Subtitles | لقد أعطيتني كلّ أجهزة الإختراق هذه والكاميرات المُصغرة، وهذا الشيء الكهرومغناطيسي. |
hack sihirbazının sonunda numarasını doğru yapmasını izlemek gibiydi. | Open Subtitles | لقد كان مثل مشاهدةِ ساحر الإختراق أخيراً يحصل على خدعة صحيحة, |
- hacklemenin amacı sınırları keşfetmekse o zaman şu anda ben senin en üst düzey hack diyeceğin şeyi başarmak üzereyim. | Open Subtitles | لو كان الإختراق هو لاكتشاف حدود الإمكانيات، فأنا على شفا تحقيق ما تسمينهُ بالإختراق الأعظم |
Bu hackleme olayı Tanrı'dan gelen bir işaret. | Open Subtitles | لو للأمر منفعة، هذا الإختراق كان إشارة من الرب. |
- Yazılımdaki gömülü koda bakacak olursak hackleme olayının arkasındaki her kim ise şirketin iç yapısını gayet iyi biliyordu. | Open Subtitles | وفقاً للمسارات المكتوبة في البرمجيّات الخبيثة، كائناً من كان من يقبع وراء هذا الإختراق لديه معرفة واسعة بتصميم الشركة الداخلي. |
Geçen Mart ayında oy makinalarının hackleme olayını oganize eden adam, ...Frank Landau'nun eski maşası. | Open Subtitles | الرجل الذي رتب الإختراق من آلات التصويت في مارس الماضي، انه هو ألعوبة القديمة من فرانك لانداو. |
En kötüsü de sızma birlikleriydi insanların arasına karışmak üzere tasarlanmışlardı. | Open Subtitles | الأسوأ، كانت هناك وحدات الإختراق التي صممت لترسيب الأنسان. |
O kadar süre hacklemeyi planlamış olmalı. | Open Subtitles | لذا لابُد أنه كان يُخطط لذلك الإختراق طوال الوقت |
Polislerin yasa dışı korsan dükkanını bastığını mı yoksa bana top ateşiyle karşılık verdiği mi? | Open Subtitles | أن الشرطة اقتحمت متجرك الغير قانوني لأعمال الإختراق و أطلقت النار علي وجهي أثناء الأقتحام |
Ve onlar bu bilgiyi onlara vermeni istiyorlar. | Open Subtitles | ويريدونكِ تسليم الإختراق لهم فقط، |
Ve bunu yapmak için, bir sürü makineyi hacklemek zorundaydılar. | Open Subtitles | وللقيام بذلك، سيكون لديهم الإختراق الكثير من الأجهزة الأخرى. |
Adresi mesaj at ve akabinde savunma bakanlığını hackleyip... | Open Subtitles | الآن نص العنوان ثم الإختراق وزارة الدفاع |
Birileri, bir nükleer siloyu hacklemeye çalışıyor. | Open Subtitles | شخص كان يحاول الإختراق صومعة النووي. |
İçeri sızmak, suikast yapmak, düzeni bozmak. | Open Subtitles | الإختراق , الإغتيال , زعزعة الإستقرار |
Pekâlâ, Sofia büyük bir şehir değil eğer hackin arkasında o yoksa bile yapanlardan haraç alıyordur. | Open Subtitles | حسنا،صوفيا ليست مدينة كبيرة، لذا إذا لم يكن وراء الإختراق فسيتلقى الرشوة من قبل الفاعلين |
Giriş noktası olan köprücük kemiğinin 10 santimetre altında barut yanıkları ve alev izleri atışın çok yakından yapıldığını gösteriyor. | Open Subtitles | حروق بنقطة الإختراق.. حوالي 4 إنشات (10 سم) تحت عظمة الصدر, تشير إلى أن الطلقة أصابته من مدى قريب. |
Bilgisayar korsanlığı çok zaman alır. Ben yapınca kolay görünüyor çünkü dahiyim. | Open Subtitles | عملية الإختراق تستهلك الكثير من الوقت أن أجعلها سهلة فقط لأنني عبقرية وهو ليس مثلي |
Uykunda bile hackleyebilirsin. Dikkatini dağıtmam çok zor. Biliyorsun, şu San Pedro'daki adamla ilgili makaleyi okudum hani Güney California'daki en büyük iki alüminyum folyo topunun sahibi olan. | Open Subtitles | يمكنك الإختراق وأنت نائم أنا بالكاد إلهاء أتعلم،قرأت هذه المقالة عن هذا الرجل في سان بيدرو |