"الإدّعاء" - Traduction Arabe en Turc

    • Savcılık
        
    • rol
        
    • İddia
        
    • savcılığın
        
    • iddiayı
        
    • davranamam
        
    • iddia makamı
        
    • davacı
        
    • yargılama
        
    • şikayetçi
        
    Savcılık bürosuna girebilmek için 11 yıl boyunca deliler gibi çalıştım, neden peki? Open Subtitles ،منْ أجل الإنضمام لمكتب الإدّعاء العام درستُ بشراسة لمدة 11 سنة، أتعلمُ لماذا؟
    Savunma, jürisiz karar vermenizi talep ediyor çünkü Savcılık, müvekkilime karşı davalarını kanıtlayamadı. Open Subtitles الدفاع يطلب ملخص الحكم القضائي، لأنّ الإدّعاء العام فشل تماماً في إثبات دعواهم ضدّ موكّلي
    Ve sadece rol bile yapıyor olsam, normal biri gibi hissetmek istiyorum. Open Subtitles وما رغبت إلا بحياة طبيعية ولو على سبيل الإدّعاء.
    İddia makamı, son dakikada sunduğu adli kanıtla önümüzü açtı Sayın Yargıç. Open Subtitles الإدّعاء فتح الباب على نفسه,حضرة القاضي بتقديم الدليل العدلي في آخر دقيقة
    savcılığın açığa çıkarmayı beceremediği sonra kaybedip tekrar bulduğu çuvalı mı kastediyorsun? Open Subtitles تَعْني الحقيبةَ التي الإدّعاء أخفقَ في كَشْفها، ثمّ فَقدهاَ، ثمّ وَجدَها ثانيةً؟
    Bu iddiayı silahlı ordunun başı General Bizimungu'ya soruyorum. Hayır. Open Subtitles أترك هذا الإدّعاء إلى رئيس القوّات المُسَلَّحة, الجنرال بيزيمونقو
    Ancak bugün arkama yaslanıp bir yorumum yokmuş gibi davranamam, çünkü var. Open Subtitles و مع ذلك، فلا يمكنني الجلوس اليوم و الإدّعاء أنه لا رأيَ لي، لأنّه لديّ رأي
    Sayın Yargıç, Savcılık bu olayı kasten... Open Subtitles حضرة القاضي، الإدّعاء فتح هذا الباب بشكلٍ متعمّد..
    Savcılık onu bir yetişkin gibi yargılamak isteyecek. Open Subtitles الإدّعاء يُريدُ إلى محاكمْة إبنَكَ كبالغ
    Savcılık, 90'dan fazla tanık çağırdı ve 600'den fazla eşyayı kanıt olarak gösterdi. Open Subtitles طلبَ الإدّعاء أكثر من تسعينَ شاهِداً وضمّ للقضيّة أكثر من ستّمائة مادّة في الأدلّة
    Sayın Yargıç, Savcılık bu olayı kasten... Open Subtitles حضرة القاضي، الإدّعاء فتح هذا الباب بشكلٍ متعمّد..
    Sohbeti bitirdiğimizde evliymişiz gibi rol yaparız. Open Subtitles تخلّصي من الحديث ويمكننا الإدّعاء أننّا متزوّجين.
    Artık daha fazla rol yapmayacağım. Open Subtitles والآن ليس هناك المزيد من الإدّعاء
    Ama iddia makamının bunu bilmesine gerek yok, değil mi? Open Subtitles ولكن الإدّعاء لا يحتاجون أن يعلموا ذلك، أليس كذلك ؟
    İddia makamının görevinin sorumluları bulmak olduğunu sanıyordum. Open Subtitles ظننتُ بأن محامي الإدّعاء كرّس جهده للبحث عن المسؤولية
    Mutlaka bir şey olmalı... savcılığın gözden kaçırdığı... benim gözden kaçırdığım... Open Subtitles هناك أصبح لكي يكون شيءا هنا... أشرف الإدّعاء عليه... أشرفت عليه...
    karadeliklerin, "bilginin korunması" olarak adlandırılan fiziğin en temel prensibini ihlal ediyor göründüğüne dair olağanüstü bir iddiayı ortaya attığı konuşmasıydı. Open Subtitles كان هذا الإدّعاء بمثابة كارثة من وجهة نظر مبادئ الفيزياء الأساسية إذ تنص هذه المباديء على أن المعلومات لا تضيع
    Her şey yolundaymış gibi davranamam. Open Subtitles لا أستطيع الإدّعاء أنّ كلّ شيء على ما يرام
    İddia makamı sorumluları bulmak istemiyor mu? Open Subtitles هـلّ الإدّعاء غير مهتم بالبحث عن المسؤولية؟
    Bugün Sam Sweet davasında, davacı Sam'in cinayet gecesi yaptığı telefon konuşmasını dinletti. Open Subtitles الإدّعاء يقول بأن سام تلقى مهاتفة 911 في ليلةِ القتل
    Ancak Savcılık davalıları anayasayı ihlal etmekle veya.... ...yargılama süresince kanunları gözardı etmekle suçlamıyor. Open Subtitles لكن الإدّعاء لا يستدع المتهمين... لتفسير إنتهاك للضمانات الدستورية... أو الإمتناع عن متابعة الإجراءات القانونية الواجبة
    şikayetçi ile yarın bir toplantı ayarla. Open Subtitles حضّر لإجتماع مع طاقم الإدّعاء غداً رائع

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus