| Teröristler bugün elimizde mevcut olan teknolojiler ile neler yapabilirler? | TED | ماذا يمكن أن يصنعه الإرهابيون اليوم مع التكنولوجيا المتاحة لدينا؟ |
| Sayıları az olmasına rağmen, bazı Teröristler muazzam ateş gücüne güvenirler. | Open Subtitles | فرغم قلة عدد الإرهابيون ، فهم يعتمدون علي قوة نارية هائلة |
| Teröristler binlerce kişiyi öldürdüklerinde idama mahkûm edildiler. Ama onların başka planları vardı. | Open Subtitles | حين قتل الإرهابيون آلاف الأبرياء حُكم عليهم بالإعدام ، كان لديهم خطط أخرى |
| Teröristler, Amerikan vatandaşlarının başını kesmek üzereyken bu sorunlarla uğraşamam. | Open Subtitles | سيقطع الإرهابيون رؤوسهم، سايرس. أكدت لي أن هذا الرجل نظيف، |
| terörist şüphesiyle tutuklanan kişilerin neredeyse tamamı, suçsuz bulunarak serbest bırakıldı. | Open Subtitles | تقريباً, كُلّ الإرهابيون المحجوزون المشتبه بهم تم إطلاق سراحهم بدون تهمِ |
| Teröristler binlerce mahsum insanı öldürdükten sonra, ölüme mahkum edildiler. | Open Subtitles | عندما قتل الإرهابيون آلاف الناس تم إدانتهم و الحكم بإعدامهم |
| Şimdiye dek kimliği belirsiz Teröristler Bir Devlet tesisine saldırı düzenledi | Open Subtitles | هؤلاء الإرهابيون غير معلومي الهوية قد شنّوا هجوم علي أمن النظام |
| 60 saatlik kuşatma sırasında bir noktada Teröristler odadan odaya giderek ek kurbanlar bulmaya çalışıyorlardı. | TED | في مرحلة ما خلال الحصار الذي استمر 60 ساعة، كان الإرهابيون ينتقلون من غرفة إلى أخرى بحثاً عن ضحايا جدد. |
| Tabi ki, Teröristler hiçbir Hintli öğretmenin Taj da bir suitte kalmayacağını biliyorlardı. | TED | بالطيع, الإرهابيون عرفوا أنه لا يمكن لمعلم هندي أن يقيم في جناح مثل هذا في فندق التاج. |
| Teröristler bunu anlıyor. Hackerlar bunu anlıyor. | TED | الإرهابيون يعرفون هذا. المخترقون يعرفون هذا. |
| Teröristler kapılarımızı ve kalplerimizi kapatarak korkuyla evlerimize tıkışmamızı istiyor. | TED | يريد الإرهابيون منا الاختباء في بيوتنا من الخوف، غلق الأبواب على أنفسنا، وغلق قلوبنا. |
| Dünya Ticaret Merkezi'ni patlatan Teröristler avukat buluyor, | TED | يحصل الإرهابيون الذين فجروا مركز التجارة العالمي على محامين. |
| Teröristler saldırıları karşılamak için sahte mal satıyor, sonra da şehirlerimize saldırıp hepimizi birer kurban yapıyorlar. | TED | الإرهابيون يبيعون المزورات لتمويل الهجمات، الهجوم على مدننا وجعلنا جميعاً ضحايا. |
| Bugünkü Teröristler tehlikeye bayılıyorlar. | Open Subtitles | الإرهابيون اليوم مفتنون بالخطر بشكل واضح. |
| Teröristler kaçış podunu kısa sürede bulacağımızı biliyorlardı. | Open Subtitles | الإرهابيون عرفوا بأننا سنستعيد كبسولة النجاة في وقت قصير |
| Teröristler, onları rehin aldıklarını söylediler. | Open Subtitles | هل هم بأمان؟ حسناً، يدعي الإرهابيون بأنهم يحتجزونهم. |
| Teröristler silahlarını bırakmadan görüşme yapmamız mümkün değil. | Open Subtitles | لن نستطيع التفاوض حتى يتوقف الإرهابيون عن أعمالهم |
| Arnavut Teröristler tarafından evinden çıkarılmıştır. Tamam mı? | Open Subtitles | إقتادها الإرهابيون الألبان من بيتها,حسنا؟ |
| Bu arada bunlar, 20 yıldır süren başarısız dış politikamızla bizim yarattığımız Teröristler. | Open Subtitles | الإرهابيون الذين ساعدناهم فى نشأتهم خلال 20 سنة من السياسة الخارجية الفاشلة |
| Anne, lütfen. Dünyanın en iyi bombacı terörist olduğun söyleniyor. | Open Subtitles | من المفترض أنك من أحسن الإرهابيون الخبراء فى القنابل |
| Gümrük ve Sınır Koruma sadece teröristleri izlemiyor. | Open Subtitles | ليس الإرهابيون فقط الذين يقوم بمتابعتهم حماية الحدود والجمارك |
| Bir Amerikan şirketi savaştığımız teröristlere ödemeler yapıyordu. | Open Subtitles | شركة أمريكية كانت تدفع نفسها الإرهابيون أننا نقاتل. |
| Peki şimdi nükleer bir süper devlet kışkırtması yaparken Teröristlerle nasıl savaşabilirim? | Open Subtitles | كيف يمكنني أن أقاتل الان هؤلاء الإرهابيون بينما أثير قوة نووية عظمى؟ |
| Sekiz yıl önce teröristlerin saldırdığı Dünya Ticaret Merkezi'ne ilk uçağın çarptığı söylendiğinde Bay Bush, fotoğraf çektirme fırsatını kaçırmadı. | Open Subtitles | عندما تم إخطاره بإصطدام الطائرة الأولى بمركز التجارة العالمى بينما كان الإرهابيون قد خططوا للهجوم قبل الحدث بـ 8 سنوات |