Bir Temyiz Mahkemesi bir davayı feshedince asla, mahkeme yargıcı hatalı ya da haklı demezler. | Open Subtitles | عندما تقوم محكمة الإستئناف بإعادة النظر في قضية معينة لا تقول بأن القاضي أصاب أم أخطأ |
Yüksek Mahkeme tarafından Temyiz haberinin duyurulmasıyla aynı gün ya da bir sonraki gün Dallas Sabah Haberleri'nin ilk sayfasında çıkan güzel bir hikâyeye göre Yüksek Mahkeme'de de görevli olan Bölge Savcısı Henry Wade Randall Dale Adams'ı yeniden yargılatmak için yemin etmişti çünkü onun kitabında polis katillerinin idam cezasına çarptırılmadan kurtulmalarına yer yoktu. | Open Subtitles | صحيفة دالاس الإخبارية كانت قد كتبت مقالًا جيدًا في نفس اليوم أو بعد يوم من إلان الحكم بواسطة محكمة الإستئناف |
Savcının tek yapabildiği davayı temyize götürmek. | Open Subtitles | كل ما يستطيع فعله المدعي العام هو بأن يفرض القضيّة على الإستئناف. |
Bu temyizi kazanırlarsa... ben... tam bir siniz krizi geçiririm. | Open Subtitles | لو كانت سمحت لهم بهذا الإستئناف كنت سأكون مستريح للغاية |
Sayın hakim, temyizde yeni kanıt sunulması hukuk kurallarının, yasaların, ihlali anlamına gelmektedir. | Open Subtitles | سعادة القاضي، أن تقديم ،دليل جديد عند الإستئناف ،ينتهك كل مبدأ من علم التشريع ،كل قانون |
Eyalet Yüksek Mahkemesi bir Temyiz başvurusunda yeni kanıtlara bakmaz ki. | Open Subtitles | مهلاً. المحكمة العليا لا يجب حتى تنظر .إلى الإستئناف المُستند على دليل جديد |
Bence almalıyız. 2 seneyi Temyiz davasında geçirmek istemezsen tabi. | Open Subtitles | أرى أن تقبل العرض .. أفضل من قضاء عامين بين قضايا الإستئناف والنقض |
Şimdi de Temyiz talebimi reddettiler. | Open Subtitles | لقد خسرنا محاكمتين حتى الآن ولقد رفضوا الإستئناف الذي قدمته |
U.S. Gümrük Temyiz Mahkemesine başvurdular. | Open Subtitles | لجأوا إلى محكمة الإستئناف التقليديه بالولايات المتحدة |
Bana 30.000 borçlandın. Temyiz de bunun iki katı tutar. | Open Subtitles | حسناً، أنت مدين ليّ بـ 30 ألف دولار وهذا الإستئناف سيحتاج ضعف هذا. |
Temyiz bir daha ki Çarşamba günü, o yüzden de, tam olarak dört günün var. | Open Subtitles | محكمة الإستئناف يوم الأربعاء المقبل، لذا لديكِ بالضبط أربعة أيام. |
Şaka gibi! temyize göndereceklerdir. | Open Subtitles | هذه مزحة, سيتم إلغاء هذا الحكم في الإستئناف |
- Ve bu Dava temyize de gitti, değil mi? | Open Subtitles | وهذه القضية تم إستنفاذ كُل حالات الإستئناف بها، صحيح؟ الإستئناف: عدة جلسات بعد صدور الحكم |
Karar temyize gitmedikçe yorum yapamayız. | Open Subtitles | لا يمكننا التعليق طالما الحكم قيد الإستئناف |
temyizi kaybettim. Yeniden gözden geçirme talebi reddedildi. | Open Subtitles | . خسرتُ الإستئناف خسرتُ فرصة إعادة النظر في القضية |
Sormak istediğim, eğer temyizi kaybedersek hapse atılmadan önce işlerimi düzene sokma şansım olacak mı? | Open Subtitles | ما ردتُ أن أسأله : إذا نحن خسرنا الإستئناف هل سيكون لدي فرصة آخرى لِترتيب شؤوني قبل أن أسجن؟ |
Tabii, eğer temyizde iki yıl uğraşmak istemezsen. | Open Subtitles | أفضل من قضاء عامين بين قضايا الإستئناف والنقض |
50 davanın sadece 5'i temyizde kazanır. | Open Subtitles | فقط خمسة من كل خمسون قضية يفوزون فى الإستئناف |
Jamie aradı ve Dava anlaşmasıyla ilgili sorununuz olduğundan bahsetti. | Open Subtitles | جميمي أتصلت وذكرت أنه لديك مشكلة في حل مشكلة الإستئناف. |
Temyizin kabul edileceğinden emin olmamız gerekiyor. | Open Subtitles | يجب علينا أن نتأكد أن يصل إليهم الإستئناف. |
Evet, Yargıç Manfreddi bu ölüm hücresi temyizini sizin mahkemenize sevketti Sayın Yargıç, | Open Subtitles | (أجل معاليه (مانفريدي وجَّهَ هذا الإستئناف في قضة الإعدام إلى محكمتك ، معاليك |
Ve bu davanın temyizden de geri gelmesine seyirci kalmayacağım, beni anlıyor musunuz? | Open Subtitles | وأنا لن أشاهد هذه المحاكمة تتحول إلى الإستئناف ، هل فهمت؟ |
Gelecek ay Amerikan mahkemesinin huzuruna çıkacağız. | Open Subtitles | سنكون أمام محكمة الإستئناف الأمريكية الشهر القادم |