"الإستيلاء" - Traduction Arabe en Turc

    • ele
        
    • el
        
    • devralma
        
    • işgal
        
    • almak
        
    • almaya
        
    • geçirmeye
        
    • icraya
        
    Bu da şirketinizin sadece beş sene içinde ele geçirilme veya başarısız olma ihtimalinin üçte bir oranında olduğu anlamında. TED هذا احتمال واحد من أصل ثلاثة أن الشركة قد يتم الإستيلاء عليها أو قد تفشل في غضون خمس سنوات فقط.
    Onun zayıflığı bu yılanların iktidarı ele geçirebileceklerini düşünmelerine neden oldu. Open Subtitles ضعفه سمح لهؤلاء الأفاعي أن يعتقدوا أن بإمكانهم الإستيلاء على السلطة
    Ama bir milyon dolar bırakmış. Ama Afrika hükümeti paraya el koymak istiyor. Open Subtitles و لكنها تركت لي مليون دولار و الحكومة الأفريقيه تريد الإستيلاء على المال
    Üste el konulanla kabaca hava kuvvetlerimizin üçte birine denk geliyor.. Open Subtitles ما تم الإستيلاء عليه من القاعدة العسكرية يقارب ثلث قوتنا الجوية
    Hatayı ben, sen bana devralma planını getirdiğinde sana güvenmeyerek yaptım. Open Subtitles لقد إرتكبتُ خطأً بعدم تصديقي لك حيّن جلبت ليّ خطة الإستيلاء.
    Ve bu Rusya'nın Ukrayna'dan yer işgal etmesine karşı çatlak cevaplara ve beceriksiz tavırlara sebep oldu. TED مما أحدث إنشقاقاً في ردود الفعل وموقف ضعيف تجاه الإستيلاء الروسي على أراضي في أوكرانيا.
    Kamyon kaçırma olayıyla ilgili senin hakkında vereceği ifade ve evinde bulunan çalıntı mallar düşünülünce, eminim, avukatın parasını peşin almak istiyordur. Open Subtitles بشهادته ضدك في الإستيلاء على الشاحنه، ووجود البضاعة في بيتك أعتقد بأن محاميك لابد وأن يطلب الأجرة مسبقاً
    Eline kılıç almaya kalkışırsan canını alırım senin. Open Subtitles حاول الإستيلاء على سلاح و سوف آخذ حياتك الداعرة
    Para akışının fazla olduğu restoran ve barları ele geçirmekle işe başlıyorlar. Open Subtitles في البداية يحاولون الإستيلاء على المطاعم والحانات الأماكن التي تتواجد بها الأموال.
    Sikik patronun bu hisseler ve borç tetiğiyle kulübü ele geçirmeye çalışıyor. Open Subtitles رئيسك اللعين يريد الإستيلاء على ملهاي بواسطة حيل رأس مال الأسهم والديون
    Bu yüzden kuleyi ele geçirmemiz lazım. Open Subtitles لذا علينا في البداية الإستيلاء على البرج
    Kalanlar o tepeyi bırak ele geçirmeyi korumaya bile yetmez. Open Subtitles و ما تبقى منها لا يستطيع الإستيلاء على التل ناهيك عن الإحتفاظ به
    "Sainte-Mère-Eglise, 82. Hava birliklerince ele geçirildi." Open Subtitles استطاعت الفرقة الثانية و الثمانون مظلات من الإستيلاء على سانت مير إيجليس
    Hapishaneye onu görmeye gittiğimde bana mallara el konulduğunu söyledi, ben de üstüne düşmedim. Open Subtitles زرته في السجن ، وأخبرني أنّ المخبأ قد تمّ الإستيلاء عليه ، لذا غادرتُ
    OCP'nin yönetime el koymasıyla ilgili görüşmeler sürerken burada bir festival havası var. Open Subtitles بينما يستمر الجدال حول الإستيلاء "OCP"العدواني لشركة لا يوجد إنكار المزاج هنا إحتفالي
    - Tamam. İtiraf ediyorum. Bir gemiye el koyup Tortuga'da tayfa toplayarak,... Open Subtitles حسناً، سأعترف نيتي الإستيلاء على إحدى هذه السفن
    devralma için Yesung Medical'e gizli fon sağlayacağınızı söylediniz. Open Subtitles الإستيلاء تم تحت شرط أن التمويل السري سيثدم ليوسنغ.
    Hukuk oyununu bilir misin bilmiyorum ama cinayet devralma davasını yener. Open Subtitles ؟ لا اعلم عن درايتك في لعبة القانون ولكن القتل يتفوق على الإستيلاء
    Kuzey Kore ve Çin sınırındaki bir bölgeyi işgal ettiler. Open Subtitles لقد تم الإستيلاء على النطاق الواقع بين الحدود الصينيه و كوريا الشماليه
    Bir ordu bir bölgeyi almak istediğinde rastgele saldırır ve bu da korkuya sebep olur. Open Subtitles عندما يريد جيش الإستيلاء على منطقة، يهاجم بطريقة عشوائية .. ويسبب الخوف
    Yani Jessica'dan şirketi almaya yardım etmek için buradasın. Open Subtitles إذاً، أنت هنا لمساعدتي على الإستيلاء على الشركة ؟
    - Yani icraya gidebilirim mi diyorsun? Open Subtitles إذن تقول بأننا نتخلف عن سداد دفعة واحدة و يكون بإستطاعتك الإستيلاء ؟

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus