| Müzik notalarını temsil eden Silindir pimlerini kullanmak yerine farklı renklerdeki iplikler kullanılabilirdi. | TED | بدلاً من استخدام دبابيس الإسطوانة لتمثل حروف موسيقية، سوف تمثل خيوطاً بألوان مختلفة. |
| Evet, beşinci Silindir sınırda çalışıyor. | Open Subtitles | أجل، أنت على الحد الأعلى مع الإسطوانة رقم خمسة. |
| Saat 9:00'da Plağı koymak. | Open Subtitles | أن أضع الإسطوانة فى التاسعة لقد كان مغلقاً |
| Ben çenemi kapayayım, sana bir plak koyayım iğnesini indireyim ve sesi kökleyeyim. | Open Subtitles | دعني اصمت , و اضع الإسطوانة لك إغرز الإبرة , و إرفع الصوت |
| Disketi okumak istiyorsa, içeri girebileceği bir tek yer var. | Open Subtitles | ، إذا أراد قراءة الإسطوانة ليس هناك إلا مدخل واحد |
| Ben de DVD'i çıkarmaya çalışıyorum, çocuklar çıldırdı... | Open Subtitles | لذا أحاول إخراج الإسطوانة والأطفال يصيحون |
| - Silindirin ortasında bir delik var. - Telsiz cihazları ne alemde? | Open Subtitles | هناك فتحة خلال الإسطوانة ماذا عن أجهزة الإتصال ؟ |
| Yine bir gün evdeyken; albümü dinleyeyim dedim. | Open Subtitles | ذات يوم بالمنزل، وضعت الإسطوانة بالمشغل |
| Disket, kadın ve silahlar. | Open Subtitles | الإسطوانة. الفتاة. والأسلحة |
| Silindir ateşlemesinin gerçekleşmesi için birkaç kabloyu kurcalamamız lazım. | Open Subtitles | سنقوم بتحريك الإسطوانة ،وشبك بعض الإسلاك |
| Ve Laennec, 'Silindir' adını verdiği cihazı kullanarak çocuklarda gördüğü yöntemin, göğsü ya da karın bölgesini dinlemek için kullanılabilecek harika bir teknik olabileceğini düşünür. | TED | واعتقد لينيك بأن هذه ستكون طريقة رائعة للإستماع إلى الصدر أو البطن بإستخدام ما سماه بـ "الإسطوانة". |
| '74 model Mercury Marquis için ana Silindir. | Open Subtitles | الإسطوانة الرئيسية، "ماركوري ماركيز" موديل 74 |
| Plağı verin yoksa herkes ölür. | Open Subtitles | أعطونا الإسطوانة وإلا سيموت الجميع. |
| Bayan, izin verirseniz, Plağı değiştirebilirim. | Open Subtitles | إن سمحتي, سأغير أنا الإسطوانة |
| Jaime, Plağı koy. | Open Subtitles | خايمى , ضع الإسطوانة |
| O zavallı plak şirketi mi, ha? Neden bahsediyorsun sen? | Open Subtitles | و تلك الإسطوانة ؟ مالذي تتحدث عنه ؟ |
| Voyager'daki Altın plak gibi. | Open Subtitles | لإرسال رسالة إلى الفضاء، مثل "الإسطوانة الذهبية" |
| Disketi geri almanın benim için ne kadar riskli olduğunu biliyor musun? | Open Subtitles | أتدري كم جازفت لأحصل على هذه الإسطوانة مرة أُخرى؟ |
| Disketi çözmeleri gerek. Masum olduklarını ancak disketle kanıtlayabilirler. | Open Subtitles | الإسطوانة هي دليل البراءة الوحيد له وللفتاة |
| Onun yanlış DVD olduğunu biliyordum. | Open Subtitles | لقد علمت أنها الإسطوانة الخاطئه من اللحظة التي شغلتها فيها. |
| DVD idi. | Open Subtitles | لقد كانت الإسطوانة. |
| Silindirin yüzeyi karşıdak karşıya sadece bir atomdan oluşuyor. | Open Subtitles | سطح الإسطوانة بحجم ذرّة واحدة |
| Ama ben onu beğenmemiştim, bu yüzden albümü de kırıp attım! | Open Subtitles | لكني لم أكن أحبها، فكسرتُ الإسطوانة! |