Hatta Eskimo'lar, morina balığına "ponacana" derler, anlamı "lapa balık"tır. | Open Subtitles | لينة جدا. الإسكيمو يطلقون عليها بوناكانا والذي يعني السمكة اللينة. |
Eskimo turtası 5 sent! | Open Subtitles | لا يزال يعيش ، على الرغم من الزنزانة و إطلاق النار و السيف فطائر الإسكيمو خمس سنتات |
Aslında çok eskiden bir çok sene Eskimo'larla yaşamıştım ve onlar yüzlerini karın içine daldırırlardı. | Open Subtitles | أتدرون، عشت مع الإسكيمو منذ سنوات عديدة، وكانوا يضعون وجوههم في الثلج |
Bir arada yatalım. Vücutlarımız bizi sıcak tutacak. Aynı Eskimolar gibi. | Open Subtitles | ، أجسادنا ستبقينا دافئين تماماً مثل الإسكيمو |
Eskimoların yakacak olarak kullandığı ve geyiklerin ihtiyaç duyduğu yosun bile yalnızca yer yer orada burada yetişir. | Open Subtitles | فهي مقاطعة الموت، لأنه ليس هناك أيّ طعام. حتى الطحالب، التي يعتمد عيها حيوان الرنّة و التي يستخدمها الإسكيمو كوقود. |
Ben burada olmak istiyordum. Karda iz çıkarabilirim. Bir tarafım Eskimo'dur. | Open Subtitles | أستطيع شق طريق في الثلج أحد والديّ من الإسكيمو |
Buzda balık avı. Tommy, yarı Eskimo'dur. | Open Subtitles | إنه صيد جليدى لأن تومى هذا نصف أصله من الإسكيمو |
Aynen bir Eskimo'nun yalnız başına ölmesi gibi. | Open Subtitles | الأمر يشبه عندما يقوم رجل مسن من الإسكيمو بالانفراد لوحده للموت |
Hayatımın farklı zamanlarında abartmıyorum, bir Eskimo'ya buz ve bir Arap'a kum sattım. | Open Subtitles | لقد مررت في حياتي بأحداث و مواقف غريبة بكل معنى الكلمة , كبيع الثلج على الإسكيمو و الرمل على العرب |
"ve bir Eskimo gelip beni kampına götürerek hayatımı kurtardı " | Open Subtitles | بل أتى أحد الإسكيمو و أخذني إلى مخيمه و أنقذني |
Bir yere otur. Paltonu çıkar. Eskimo'ya benzemişsin. | Open Subtitles | خذ مقعدا و دعيني أخذ منك هذا المعطف لإنك تبدو مثل الإسكيمو |
Üzerlerine boynuz yapıştırılmış Eskimo köpekleri onlar. | Open Subtitles | إنّها كلابُ الإسكيمو مع قرون ملتصقةٌ بهم. |
Blogunda, başrolünde oynamak istediği bir Eskimo filmi için para toplamaya çalıştığını okudum. | Open Subtitles | قرأت في مدونتها انها تحاول الحصول على تمويل مالي لفيلم في الإسكيمو تريد ان تكون النجمة فيه |
Dolapta Eskimo turtasını vardı, getireyim. | Open Subtitles | لدي فطائر الإسكيمو في الثلاجة سأذهب لإحضارهم |
Caleb ile ayrıldığınızda, kendini odana iki hafta kapattın ve tek yediğin şey Eskimo turtasıydı. | Open Subtitles | بالتأكيد عندما انتي و كيلب انفصلتوا أقفلتي على نفسك في غرفتك , ل أسبوعين وكل ما أكلتيه فطائر الإسكيمو |
Verdiğiniz paraya değer. Eskimo turtaları. | Open Subtitles | من هنا تكسب نقودك فطائر الإسكيمو |
İster Eskimo olsun ister olmasın, bu gece burada donacak. | Open Subtitles | - نعم؟ - نعم. سواء كانت من الإسكيمو او ليست كذلك، |
Eskimolar'ın yaşlılarına ne yaptıklarını biliyor musun? | Open Subtitles | هل تعلم ماذا يفعل شعب الإسكيمو بأهلهم العجائز؟ |
Cin martini, dolu ve tek zeytin, soğuk sever, Eskimolar gibi. | Open Subtitles | الذى يشرب المارتينى و بها زيتونة, و يحبها فترة كأنه من الإسكيمو. |
Ama anladım ki; tek bir karakteri alsaydım, onu Eskimoların temsili olarak sunsaydım .onları çok uzun zamandır ve iyice tanımışken, sonuçlar, o kadar zahmete değecekti. | Open Subtitles | لكنني أدركتُ أنّي لو أخذتُ شخصيّة واحدة و جعلتها تمثّل الإسكيمو على قدر معرفتي الطويلة بهم ستكون النتائج جديرة بالاهتمام. |
Rüzgarla daha kalınlaşan derin kar, Eskimoların kar evleri igloyu yapmaya .uygun bir zemin oluşturuyor. | Open Subtitles | الثلج العميق، تصلّب بفِعل الرياح، يشكّل أرضية جيّدة لبناء الـ"إيغلو"، مسكن الإسكيمو الثلجي. |